Kim ya da kimlerdir?
Nedirler ya da neye hizmetle görevlidirler?
Ne ya da neler karşılığında yaparlar?
Nerededir ya da nerededirler?
Soruları uzatabiliriz…
ODTÜ yerleşkesinde bir bez parçası asıldı;
“Kimyasal silah insanlık suçudur. Katil Devlet hesap verecek” diye
Ne zaman asıldı, asanlar kim, nereye kaçtılar?
Bu paçavrayı gören Mustafa Kemal’in Askerleri hemen harekete geçtiler ve paçavrayı kaldırarak yerine şanlı Türk bayrağını astılar.
Bayrağı asarken gururlandılar,
Bayrağı astıktan sonra cesur yürekleriyle fotoğraf çektirdiler,
Fotoğrafı tüm Türkiye’yle paylaştılar…
Şimdi;
Korkaklar,
Hainler,
Gaflet uykusunda olanlar KORKARLAR-KAÇARLAR-SAKLANIRLAR!
Kim ya da kimler oldukları bilinsin istemezler. Çünkü yaptıkları;
Gerçekçi beyanlar değildir,
Halkı kışkırtmaya yöneliktir,
Kaos planlarına öğrencileri ortak etmek hırsı vardır!
Oysa Mustafa Kemal’in Askerleri;
BİLGİLİDİRLER-DONANIMLIDIRLAR,
TÜRK MİLLETİ YARARINA MÜCADELE EDERLER
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE ONLARIN REHBERLERİDİR!
Şimdi başa dönelim;
Halkın aklında ne ya da kim kaldı?
Elbette Atatürkçü Düşünce ile hareket etmek ve sorumluluklarımızı yerine getirmek eylemi kaldı…
Görüldüğü gibi iki tutum kalın bir çizgiyle ayrışmakta.
Yaratıcı-yıkıcılık ve
Devrimci-Halkçı tutum…
Hemen her olayda, oluşta en iyi ayraç bu kalın çizgimizdir.
“Kimin yararına?” sorusunun yanıtı!
Çizgimizi sağlam tutalım. Tutalım ki ayağımız sekmesin…
Saadet Pesen saadet05@yahoo.com 14/Kasım/2022 İmece