Anayasa’yı değiştirmek istediler.
“Sivil” olmalı dediler.
Ne demekse?
Anayasa’nın ”Sivil”i nasıl oluyorsa?
“Bu Anayasa darbe Anayasası’dır” dediler ardından. Yine kendilerinin itirafıyla olmak üzere % 68’i değiştirildiği halde…
Komisyonlar kurdular sıra sıra.
Çalıştılar (!) gece-gündüz
60 küsur maddede anlaştılar iktidarıyla ve muhalefetiyle…
Diğer cephede ise;
Millet gücünü gösterdi. “Milli Merkez” ülke sathında toplantılar yaptı.
Sonuçta; Anayasa’ya aykırı olan Anayasa’yı değiştirme çabaları, isteyenlere, istedikleri sonucu vermedi.
* *
Milletvekili seçildikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden milletvekili yeminini amaçlarına uygun olarak değiştirerek okuyan ve bu nedenle milletvekili sıfatı onaylanmayan Leyla Zana, “Başkanlık” da “Başkanlık” diyen Kaç-Ak Saray’da oturan R T Erdoğan ile görüşme talep etti.
Talep kabul edildi.
Ancak tepkiler üzerine; “Önce yeminini etsin, sonra görüşürüz” denildi. Hatta bir adım ileri gidilerek “Eğer sözü edilen konular için (İmralı şartları) gelinecekse hiç gelinmesin… İmralı’ya sağlanan olanaklar dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir hükümlüye verilmemiştir…” denildi.
* *
Atatürk’ün kurduğu ve Atatürk’ün ilkelerini esas alarak program belirleyen partiden 1/Kasım seçimleri ile milletvekili seçilen bir kadın milletvekili, odasından Atatürk fotoğrafını indirdi ve “Yeni şeyler söylemek lazım” dedi!
Önce gizlenen, sonra inkâr edilen ve Aydınlık Gazetesi yazarlarından Mustafa Mutlu’nun tanımlamasıyla bunu yapan “Alçak” kişinin sorgulanmasına, milletin tepkileri üzerine karar verildi.
* *
Adlarının önlerinde “Aydın” sıfatı bulunan birileri, PKK bildirisi özelliği taşıyan metindeki imzalarını milletin tepkisi üzerine değiştirdiler.
* *
Şimdi sırada;
Masada Anayasa değişikliği,
Olmazsa referandum var.
· “Parlamenter sistemin sonuna gelindi”
· “İki başlılık kabul edilemez”
· “Partili Cumhurbaşkanı olmalı”
· “Başkanlık tek çözüm” propagandaları yapılmakta.
1) Parlamentodaki 550 milletvekili yok sayılıyor ya da yok sayılmak isteniyor.
2) 7/Haziran’da ve 1/Kasım’da açıkça yapıldığı halde hâlâ “Partili Cumhurbaşkanı olmalı” denilerek, akıllara zarar açıklamalar yapılıyor.
3) Kaymakamlara “Mevzuatları bir kenara bırakın…” denilerek de hukuk devleti bir kenara itilerek yaratılmak istenen sistem açık ediliyor.
Ee bunlara da Millet tepki verecektir.
İdeolojisiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu ilkelerine aykırı, laikliği ayaklar
altına alan, ulus devleti parçalayan, milleti ümmete dönüştürmek isteyen bu çabaları milletin tepkisi “Nafileye” çevirecektir.
Böyle biline!
Saadet Pesen saadet05@yahoo.com 1/Şubat/2016 İmece