60 yıllık bir konu…

Nükleer santral hayali gerçek oluyor; tehlikeli bir hayal.
Siz istediğiniz kadar ‘gelişmişlik’ deyin, ‘ülkenin dışa bağımlılığı azalacak’ deyin, bu bazı gerçekleri
değiştirmeyecektir.
Bir defa pahalı ve tehlikeli bir enerji modeli ile bağımlılık hem bitmeyecek hem de denenmemiş bir
teknoloji ile baş başa kalacağız.
Öte yandan Mersin’in en güzel koylarını nükleere kurban ettik; tarım, turizm artık büyük risk altında.
***
Yer seçimi yıllar evvel yanlış yapılmış.
Bu yanlışta ısrar edilmiş.
‘İstanbul’dan uzak olsun da ne olursa olsun’ diyenler, Bulgaristan gerçeğini unutmuş.
Dünyanın en tehlikeli santralinin hemen doğu sınırımızda yer alan Ermenistan’da yer aldığı unutulmuş.
Bugün Akkuyu’yu teslim ettiğimiz Rusların, Çernobil faciası unutulmuş.
Karadeniz kıyıları ve o bölgede yaşayan halk, kilometrelerce uzakta olmasına rağmen etkilerini hala
silemedi.
***
Akkuyu, Akdeniz kıyısına yapılıyor.
Bütün Akdeniz ülkeleri tedirgin oldu.
Bazı Avrupa ülkeleri tedirgin oldu.
Nasıl Çernobil faciası bizi vurdu ise bir Akkuyu tehlikesi sadece Mersin’i, sadece Akdeniz Ülkelerini
değil, İstanbul’u dahi tehdit altına almıştır.
***
Ülkemizin enerji ihtiyacının sadece yüzde 10’u bu tesisten sağlanacak.
Enerji krizini en derinden hisseden Almanya bile tesislerini kapatıp, yetersiz güneşine rağmen buna
yönelirken, bizim bu pahalı ve tehlikeli enerjide ısrar etmemizin mantığı elbette siyasette yatıyor.