Herkes anladı sanırım.

Çünkü başka ‘Ercan Abi’ yok camiada…
Samimi, sıcakkanlı, mütevazi…
En önemlisi sevgi ve saygı dolu bir insan.
Ondan küçük olman, sıradan olman farketmez.
Çünkü hümanist bir adam…
İnsana! İnsanca değer veren bir karakter.

Geçen günlerde sosyal medyada ve ulusal kanallarda gördüm.
İkinci kitabı olan “Sanata Dair Yaşananlar” kitabını yazmış.
Önceki gün aradı, “Sevgili Fatih, ikinci kitabımın tanıtım toplantısı var, gelirsen sevinirim” dedi.
“Ne demek Ercan abi” dedim.
Ama bir an geçmişe gittim.
Onu ilk gördüğüm ana.
90’ların başına…
Hürriyet Gazetesi’nin Mersin Reklam Ofisi Müdürü.

Belki önemsiz biriyim, ama bana önemli bir insan olduğumu hatırlatan ilk figürlerden biridir Ercan abi.
Dedim ya 90’ların başı.
Hürriyet ofisine uğradım.
Büro şefi Ali Şen, Muhabir Mustafa İnsan’ı ziyaret ettim.
İşimiz, gücümüz haber.
Odanın birinde bir adam daha var!
Sordum Mustafa’ya “ bu adam kim?”
“Reklam müdürümüz Ercan Güneş”
Masaya ve daktilo ya gömülmüş afilli afilli çalışıyor.
Neyse veda ederken bir selam vereyim dedim.
Hemen odasına ısrarla çağırdı.
Girdim ve tanıştık.

Öyle sıcak ve samimi bir karşılama yaptı.
Sonuçta o Hürriyet Gazetesi’nin müdürü, ben ulusal medyaya yeni selam çakmış bir tıfılım.
Ama gördüğüm ilgi beni bir an hem şaşırttı, hem şımarttı.
Biraz sohbet ve nasihatten sonra vedalaştık, ama! Ne ilkti, ne son oldu.
30 yıl boyunca hayatı paylaştık, çünkü defalarca yolumuz kesişti .
Her karşılaşmamızda öğretici oldu bana…
Yaşadıklarımız ayrı bir yazı konusu.
Hemen hemen bütün büyük medya kuruluşlarında, yöresel ve bölgesel olarak üst düzey konumlarda çalıştı.
Çünkü işinde başarılı, azimli ve hırslı bir isimdi Ercan Güneş….
Ama kim derdi ki bir gün haberciler, reklamcılara rakip olacak!
Düzen bozulacak!

Ama olmazsa olmaz oldu, haberciler, reklamcı, paracı muhabire dönüştü.
Bıraktı Ercan abi reklamcılığı.
O haberciliğin, yorumculuğun ne demek olduğunu gösterircesine, yorumcu gazeteciliğe ve yazarlığa soyundu.
Çok da başarılı oldu Ercan abi.
Biz gazetecilere kendini kıskandırdı.
Önce ulusal holdinglerde, daha sonra cemiyette ve son olarak Ticaret Borsası’nda bunu danışmanlık yaparak ispatladı.
Bunu da ilk kitabı olan “ Ah Medya, Vah Medya” kitabında anlatmaya çalıştı.
Tabii anlayana…
Dün ikinci kitabının tanıtımını yaptı.
Ticaret Borsası böyle bir basın toplantısı görmedi desem yalan mı olur bilemedim, ama bunu Ticaret Borsası başkanı Sevgili Abdullah Özdemir başkanımda dile getirerek beni doğruladı bir nevi.

Tıklım tıklım dolu bir toplantı salonu.
Yılmaz Özdil’i kıskandıracak bir kitap tanıtım toplantısı.
Bu borsanın bol para dağıtıyor algısından daha çok, Abdullah Özdemir ve Ercan Güneş farkından kaynaklanıyor.
Kitabını ya da açıklamasını okumadan kefil olacağın iki isim.
Muhteşem buluşma.
Harika bir gidişatları var.
Hiç kimse şikayetçi değil.
Ne önemli bir ayrıntı aslında anlayana.
Bugün imza kuyruğu çok uzundu, bekleyemedim.
Bu bile benim için önemli bir ayrıntı.
Önce basın, sonra sanat!
Sevgili Ercan Ağabeyinden beklentim siyasi bir kitap.
Çünkü çok önemli iki kitabın, eşittir toplamı (açıklaması) siyasi notlarıdır.
Bol okurlar dileyeceğim ama, zaten bol okurla başladı.
Niceleri diğer kitaplarına Ercan Güneş Ağabeyim…