Siz hiç terör örgütüne yardım ve yataklık edenlerin, terörü önlediklerini gördünüz ya da duydunuz mu?
Siz hiç terör örgütlerini desteklediklerini açıkça duyuran, onlarla pazarlık yapan, masaya oturan ve birlikte yürüyenlerin terörü lanetlediklerini gördünüz ya da duydunuz mu?
Siz hiç terör örgütlerinden medet umanların ve onlara açık çek verenlerin, insanlar katledildiklerinde acı duyduklarını gördünüz ya da hissettiniz mi?
* *
Yaklaşık 100 kişi bir arada. Sohbet konusu ülke sorunları. “Hani, topraklarımızda düşman postalı mı var? Ne işgalinden söz ediyorsunuz?” diye soruyor birisi. Şaşırıyorsunuz. Sözüm ona topluma öncülük göreviyle yüklü ve hatta “Aydın” sıfatlı bu insanların işgalden ne anladıklarını ya da anlayamadıklarını duyunca ürperiyorsunuz.
Hâlâ ülkemizdeki AB-D işgalini göremiyor isek…
O, postallı işgal 100 yıl önceydi ve aslında en tehlikesiziydi. Fiili işgali görememek mümkün değildi. Oysa çağın işgalleri sinsi!
Önce işbirlikçiler bulunuyor ve hainler yaratılıyor,
Diliniz kirletiliyor,
Dinsel ve etnik olarak ayırımcılığa sokuluyorsunuz,
100 yıl öncesindeki gibi “Büyük Devletlerin (!)” tahakkümü altına girmek cazip hale getiriliyor ağa babaları tarafından söyletiliyor işbirlikçilere,
Sarı öküz giriyor sıraya ve arkasından tümü…
İşbirlikçi hükümetler körüklüyor her türlü ayırımcılığı…
Daha ne olsun be?
İşgalden ne anlıyoruz? Ya da yabancı postaldan?
* *
Hâlâ “Açılım”dan söz etmek nasıl bir şeydir anlayamıyorum. R T Erdoğan açıklama yapıyor: “Silahlar gömülecekse açılıma devam edebiliriz…” (Tercüme olarak)
Silahların gömülmediğini, tersine yığınağın arttırıldığını biliyoruz ve hatta yönetenlerin de bunları itiraf ettiklerini herkes duydu. Oslo görüşmelerinde de bu itirafı sağır sultan bile duymuştu zaten.
“Açılım süreci” denilen ülkemizin bölünmesi planını reddediyoruz.
PKK terör örgütünün tüm silahlarıyla ve tamamen teslim olması, olması gerekendir. Terör örgütüyle pazarlık OLMAZ!
* *
7/Haziran seçimleri öncesinde HDP’nin Diyarbakır’da yaptığı mitingde patlatılan bombalarla canlar alınmıştı… “Bu bize 2-3 puan getirir…” diyenleri henüz unutmadık.
Peki, 10/Ekim/2015 günü başkent Ankara’da patlatılan bombalar kime, ne kadar puan getirecek?
Anımsayalım; “Seçimler öncesinde bazı kentlerde katliamlar olabilir… Bazı önemli şahsiyetler öldürülebilir… Ülkede iç savaş provaları yapılabilir…” denildi, yazıldı.
Peki, bu ülkenin istihbaratı;
İzinli eylemlere katılacak olan karayolu yolcularının otobüslerini durdurabiliyor, girişlerini engelleyebiliyor, eylem alanlarına sokmayabiliyor iken, başkentteki bu eylem için ve üstelik gelişler bilindiği halde güvenlik tedbiri al-a-maması hangi anlama gelir?
3 günlük ulusal yas anlamlıdır. Ancak yeterli değildir.
Terör örgütlerine verilen her türlü destek bitirilmelidir ve açıklanmalıdır,
Bölge ülkeleri ile işbirliği sağlanmalıdır,
Seçimlerin, kan dökme üzerine yapılması önlenmelidir,
Başsağlığı dilekleri, can kayıplarının sayısal açıklamaları, testi kırıldıktan sonra alınacak tedbirler, (!) önleyici değil, sakinleştirici olmaktadır.
Olacak olan oldu!
Yeter!
Saadet Pesen
saadet05@yahoo.com 12/Ekim/2015 İmece