TÜRKİYE'NİN BEKÂ SORUNU YOK MUDUR?

BEKÂ SORUNU NE DEMEK?

Emperyalist çağda yaşıyoruz.
100 yıl önce üzerimize her koldan, her yönden yürüyerek bizi yok etmek isteyen emperyalizm, hâlâ varlığını ve vahşetini, her gün görüyoruz, yaşıyoruz sürdürüyor.
Durum değişti mi?
Küreselleşme, ne demektir?
Küreselleşme, milli kurtuluş savaşı ile Atatürk önderliğinde kurulan ilk milli devlet olması nedeni ile başta Türk milli devleti olmak üzere, bütün milli devletlerin parçalanarak yerini, etnik ve inanç farklılığına dayanan ve emperyalizm karşısında direnme gücü olmayan mikro devletçiklere; kamu ekonomisi de büyük özelleştirmeler sonucu yok edilerek, milli sermayenin de zaafa uğratılması sonucu yerini uluslararası şirketlere; milletlerin dağıtılarak yerini parçalanmış, savaşmaya ve çatışmaya açık tarikat ve küçük etnisitelere bırakmak demektir.
BOP, bu değil midir zaten?
Dışarıdaki gücü, ABD emperyalizmini bir yana koysak bile, huzur içinde, mutlu olarak varlığımızı, bekâmızı sürdürebilir miyiz?
ABD, bir yana;
Şurası ayrı bir gerçek ki PKK, FETÖ hâlâ ülkemiz için bir beka sorunu olmaya devam etmektedir.
İşin ve durumun gerçeği ise; 
Arkasında PKK'yi kara gücü ilan eden, her sene, bu sene de olduğu gibi bütçesine en az 500 milyon dolar ödenek koyan, 50.000 TIR silah yardımı yapan, eğitip donatan, Suriye'nin kuzeyinde açmaya çalıştığı koridorda sözüm ona PKK'yebir devletçik vermeyi vaad eden, Suriye'nin kuzeyinde hâlâ işgalci varlığını sürdüren BOP'nin mimarı ve yönetmeni emperyalist ABD vardır. 
Doğu Akdeniz ve Ege suları ısınmaktadır. 
ABD, İSRAİL, GKRY ve bazı BATI devletleri, namluları ülkemize yöneltilmiş savaş gemileri ile dünyanın en zengin petrol ve doğal gaz yatakları bulunan AKDENİZ üzerinde tatbikatlar yaparak bize göz dağı veriyorlar.
Bu açık tehdit, elbette İran, Venezuela'ya ve başka ülkelere olduğu gibi ülkemize karşı da emperyalist dayatma ve baskıların varlığını da ortaya koymaktadır. 
100 yıl öncesinden farklı olarak bugün sadece kara toprağımız değil, Mavi Vatan diye ifade edilen denizlerimiz ve altındaki dünyanın en zengin petrol ve doğal gaz yatakları da yeniden emperyalist paylaşıma konu olmaktadır.
Bu nedenle bu emperyalist tehdidi de ciddiye alarak ülke içinde Atatürk'ün ifade ettiği gibi milli birliği -yurtta barış- sağlamak ve emperyalist tehdide ve PKK/PYD, FETÖ ve diğer terör örgütlerinin yıkıcılığına karşı uyanıklığı elden bırakmamak zorundayız. 
Bu nedenle de Atatürk'ün ALTI OK ilkelerini esas almak ve Türk milli devletine ve Türk milletine karşı yönelecek saldırıları, içerden ve dışardan, göğüslerken, bu temelde milletin birliğini sağlamak için PKK'nin siyasal uzantısı olan ve Türk Milleti'nin ve kurucu Atatürk'ün, andımız başta olmak üzere bütün milli değerlerin düşmanı olan, APO'nun heykellerini meydanlara dikmek, özerklik adına hendek kazmak için fırsat kollayan, lojistik destek sağlayan, vekilleri PKK'yi Türk milletini "tükrüğüyle boğar" diyerek öven, sırtını terör örgütlerine ve dolayı ile Türk milletinin ve bütün nazlumların, insanlığın düşmanı ABD'ye, emperyalizme dayayan HDP'den de mümkün olduğu kadar uzak olmak ve bu parti adını kullanan kripto örgüte karşı da dimdik ayakta ve teyakkuzda durmak zorundayız.
Atatürk'ün bize her zemin, zaman ve mekânda verdiği milleti ve devleti behemahal koruma ve kollama görevini başka türlü yapamayız. 
Türkiye devletinin bekâ sorunu, öncelikle Türk milletinin öncelikli ana sorunudur.
Hayat memat sorunudur!

Akıllı olmak zamanıdır.