Sami Akgün

Mersin çarşısında bir arkadaşım vardı baskılı tişört yapardı, bazı müzik aletleri de satardı. Hatta bir gitar bile almıştım ondan. Ben pek çalamadım ama yıllar sonra kızım kullandı. Ayrıca kaset dolum işi de yapardı. Bana da çok kaset doldurmuştur. Onun sayesinde birçok yerli yabancı müzik gurubunu ve sanatçıyı tanıdım, dinledim.

Bahsettiğim şey otuz beş sene öncesi. Şimdi yaşım elli yedi.  Geriye bakıyorum da zaman nasıl da geçmiş rüzgar gibi.

Geçenlerde internette bir yerlerde bu müzik guruplarından bazılarının plaklarının satışına rastladım; hatıralarım tetiklendi, eski arkadaşlarımı görmüş gibi oldum. Satın alma isteği oluştu tabi içimde, hepsi antika olmuş, fiyatlar da hiç ucuz değil fakat dayanamadım paraya kıyıp birkaç tane aldım.

Cahit Sıtkı Tarancı’nın orta ikinci sınıfta okuduk diye hatırladığım “Çocukluk” adlı şiiri geldi aklıma. Sizlerle de paylaşmak isterim;

Affan Dede'ye para saydım, Sattı bana çocukluğumu. Artık ne yaşım var ne de adım; Bilmiyorum kim olduğumu. Hiç bir şey sorulmasın benden; Haberim yok olan bitenden. Bu bahar havası, bu bahçe; Havuzda su şırıl şırıldır. Uçurtmam bulutlardan yüce, Zıpzıplarım pırıl pırıldır. Ne güzel dönüyor çemberim; Hiç bitmese horoz şekerim!

Plaklarım bir iki gün içinde kargoyla geldi,  Bir heyecanla açtım tabi, hepsi tertemiz, hepsi bir tarih aslında; bu güne kadar nasıl saklamışlar, nasıl korumuşlar, helal olsun. Kapaklarını önce biraz sevdikten sonra şarkıları dinleyince şöyle bir keyiflendim. İlk gençlik yıllarıma döndüm sanki… ♫ ♪♫ ♪ Akarsular dönmez geri, tıpkı gençliğim gibi…♫ ♪ ♫ ♪  Sagopa Kajmer’de ne güzel söylüyor şarkısında.

Gündelik koşturmalarımız devam ederken yaşadıklarımız, deneyimlerimiz, anılarımız da bize eşlik ediyor. Geriye dönüp baktığımızda anılarımız değil mi ki zaten bizi olduğumuz kişi haline getiren. Geçip giden koca bir hayatın elimizde kalan tek tesellisi belki de... Geçmişe özlem hiç bitmeyecek sanırım…