Mersin’imiz her bakımdan önemli bir kent. Turizm sezonumuz uzun, dağ ve deniz için çok seçeneğimiz var. Narenciye başta olmak üzere her türlü meyve ve sebzeyi üretip tüm Türkiye’ye ve çevre ülkelere gönderiyoruz. Ulaşım olanaklarımız ve lojistik sektörü gelişmiş durumda. Şehrimizden çıkmış önemli yazar, şair ve müzisyenlerimiz var. Ayrıca insan kaynakları bakımından da çok zenginiz.

Kuşkusuz bu zenginliklerimizden birisi de Mersin’de yaptırdığı okullarla, eğitime yaptığı çok önemli katkılarla bilinen hayırsever işadamı Eyüp Aygar’dır.

Aygar,1938 yılında Yozgat´ın Yerköy İlçesi Salihli Köyü´nde doğmuştur. Babasını henüz iki yaşındayken kaybetmiştir bu dönemde annesi Zarife AYGAR çocuklarına hem annelik hem babalık yapmıştır.17 yaşına kadar köyde büyüyen Eyüp AYGAR 1954 yılında Ankara'ya gelmiştir. Türlü zorluklarla geçen yaşam mücadelesi içinde seyyar satıcılık yaparak, sebze ve meyve satarak iş hayatına başlamıştır. Köydeki imkansızlıklardan dolayı öğrenemediği okuma, yazmayı da; ancak 1958-1960 yıllarında, Denizli´de askerliğini yaparken öğrenebilmiştir.

Askerlikten sonra işlerini, toptancı haline taşıyacak kadar ilerleten AYGAR, annesini görmeye köylerine gelmiştir. Hayatını köydeki koyunlarının sütünü satarak sürdürmeye çalışan annesi en sevdiği çocuğunu karşısında görünce duygulanmış, yaşının ilerlediğini, artık bu yükün kendisine ağır geldiğini, çocuklarının gelip mallarına sahip çıkması gerektiğini söylemiştir. Bunun üzerine Eyüp AYGAR, köydeki bütün mallarını elden çıkararak, çok sevdiği ve kendisine eşsiz bir dayanak olarak gördüğü annesini 1961 yılında Ankara’ya yanına almıştır. Zarife Hanım 1969 yılında vefatına kadar sekiz yıl boyunca yanında kalmıştır. 1980 yılında Mersin´e taşınan Eyüp Aygar, 1992´de Mersin-Adana yolu üzerinde, Huzurkent çıkışında, AYGAR NARENCİYE PAKETLEME FABRİKASI´nı kurmuştur.

Bu dönemde iş hayatında çok başarılı olmuştur. Ancak içindeki okuma yazma ve eğitim aşkı hiç bitmemiştir. Bu nedenle çocuklarına "BEN OKUYAMADIM; AMA SİZLER OKUYUN!" diyerek hepsinin de üniversite mezunu olmasını sağlamıştır. Bununla da yetinmeyerek iş hayatından kazandığı neredeyse tüm parasını ülkesinin ve milletinin çocukları okusun diye harcamıştır. Öncelikle haklarını hiçbir şekilde ödeyemeyeceğini söylediği anne ve babası adına Yenişehir’de Hacı Zarife Çelebi AYGAR Anadolu Lisesini, ardından da eşi adına Yenişehir’de Fatma AYGAR öğrenci yurdunu yaptırmıştır. Bununla da kalmamış kendi adına Toroslar’da Eyüp AYGAR Anadolu Lisesini ve yine Yenişehir’de Eyüp AYGAR Fen Lisesini yaptırmıştır. Bu kurumlarda yıllardır Mersin’in en başarılı çocukları eğitim görmeye devam etmektedirler.

Eyüp Aygar, yaptığı çalışmalarla şehrimizin ekonomisine ve eğitimine önemli katkılarda bulunmuştur. Hem Mersin tarihinde hem de tüm insanlık tarihinde yerini almıştır. Şimdilerde işlerini ikinci kuşak çocuklarına devretmiştir. Ufak tefek sağlık sorunları olsa da eşi, çocukları ve torunlarıyla mutlu ve sakin bir yaşam sürdürmektedir. Eminim ki büyük insanlığın önemli bir parçası olmanın huzurunu da yaşıyordur.

Mersin’imizin çıkardığı değerlerimizin öncelikle Mersinlilerin tanıması daha sonra Türkiye ve dünyaya tanıtılması için çaba harcanmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu da bizim onlara bir vefa borcumuz olsa gerek.

Eyüp amcaya eşiyle, çocuklarıyla ve torunlarıyla birlikte nice sağlıklı mutlu ömürler diliyorum.