Ali Adalıoğlu 

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi bir alem doğrusu.
Özellikle de Cumhur İttifakı üyeleri.
Gerçi bazı Millet İttifakı üyelerinin de onlardan farkı yok.
Yaklaşık üç yıldır aynı oyunu sergiliyorlar.
Mersinli sürekli aynı sahneleri izlemekten bıktı/usandı.
2022’nin ilk oturumunda da durum pek farklı değildi.
Senaryoda değişiklik yok!
Ana gündem maddelerine geçmek yaklaşık üç saat sürdü.
Piyonlar yoruldu ki oyun başlamadan oturuma ara verildi.
Üç saatte neler konuşuldu neler!
Kendimi Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında değil de TBMM oturumunda hissettim.
AKP Sözcüsü aldı eline mikrofonu konuştu da konuştu.
Mersin’deki yağmayı görmezden geldi.
TOKİ de TOKİ dedi.
Tanımasam TOKİ Başkanı konuşuyor, diyeceğim.
Ama, Zafer Şahin Özturan’ı tanımamak mümkün mü?
Özturan’ı TOKİ de kesmedi çitçilere elektrik yardımına getirdi konuyu.
“Büyükşehir çiftçiye elektrik yardımı yapsın”, dedi!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından sonra Tarım Orman Bakanlığı’nın görevini de Büyükşehir’e yüklemeyle çalıştı.
Sanırsınız ki bakanların Mersin sözcüsü/temsilcisi!
Yakışır.
 Hem cevval hem de çalışkan bir
AKP’li.
Kaç dakika konuştu bilmiyorum.
Hakkını yemeyelim.
Ara ara Başkan Seçer giriş yaparak, “İdare-i maslahatçılık yapmayın!” diye uyardı.
Seçer’in ara girişlerini Özturan’ın n süresinden düşmek gerek!
Bilirsiniz, halk arasında “İdare gitti maslahat elde kaldı” diye de bir deyiş vardır.
Durun!
Hemen celallenmeyin!
İdare-i maslahatçılık, geçiştirme/ savuşturma anlamında kullanılır.
Maslahat kelimesinin TDK’da anlamı; İş, önemli iş/mesele olarak geçmektedir.
Aklınıza belden aşağı gelmesin!
Zafer kardeşimizden sonra Divan Katibi Aysel Mavioğlu Öner aldı sazı eline pardon kağıtları.
Cumhur İttifakı’nın Seçer’ e verdiği destekleri oku oku bitiremedi!
Derken, sıra ağır abi Mahmut TAT’ a geldi.
“Metroya karşı değiliz, ama..” diyerek söze başladı, !
Zaten bir cümlenin sonuna “ama” geliyorsa, vardır bir hikmeti!
Metroyla ilgili sordu da sordu.
Tabi ki soracak.
İşi o!
Bilgilenecek ki destek/köstek olsun..
Gören-duyan sanır ki meclis üyesi değil de sade vatandaş!
Dünyadan bi haber!
Bitti derken Mehmet Topkara mikrofonu kaptı.
50’li yaşlarda olduğundan başlayarak
Bremen Mızıkacılarının konserini tamamladı.
 
Sözün ÖZÜ;
 
Cumhur İttifakı üç yıldır aynı oyunu sergilemekten bıkmadı/yorulmadı.
İnsan hiç olmazsa yılda bir senaryoyu değiştirir, yeni bir oyun sahneye koyar!
Prömiyer yapar.
Ki, izleyici/vatandaş sıkılmasın!
Zaten vatandaş kimin umurunda ki!
Onların hesabı belli.
Mersin Mersin dediklerine kanmayın.
Siyasi geleceklerine yatırım yapıyorlar!
Gönüllerinden ne geçiyor bilemem.
Ancak, dalda karga var.
Kargalarda geveze olur.
Gak gak öter durur.
Bilgi verir.
Duydum ki Bremen Mızıkacıların kiminin gönlünde Akdeniz Belediye
Başkanlığı, kiminin gönlünde de Tarsus
Belediye Başkanlığı yatıyormuş!
Ne diyeyim?
Allah herkesin gönlüne göre versin!
Ama önce Mersin, diyelim.
Ve de İdare-i maslahatçı olmayalım!
Sonrasında halk deyişi gerçek olabilir.
İdare gider maslahat elde kalır!
Sonuçta Dimyat’ a pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz!
Söylemedi, demeyin!