Kıbrıs birleşirse Türklerin hakkı ne olacak? | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
21:57  MERCAN’DA BİR İLK: ‘GECE GÖZLEM ETKİNLİĞİ’  21:35  ŞEHITOĞLU, DURAK’A TAM DESTEK VERDI  10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı 
Kıbrıs birleşirse Türklerin hakkı ne olacak?

 

Kıbrıs birleşirse Türklerin hakkı ne olacak?

Aramızda belli bir kesim, KKTC’nin lağvedilerek 4 Mart 1964 günü Birleşmiş Milletlerde, ABD, Rusya ve AET’nin desteği ile Rumların gasp ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti’ne katılmak için her türlü çalışmayı yapıyor.

Prof.Dr. Ata Atun / Kıbrıs İlim Üniversitesi

Hedefleri sözümona “Euro maaş almak, özgürlüğümüzü ve egemenliğimizi önce Rumlara sonra da AB’nin kontrolü altına vermek, AB içinde azınlık olarak, sözde mutlu bir şekilde yaşamak.”

Bu hedeflerini halkımıza kabul ettirmek için de kurdukları dernekler vasıtası ile AB’den, faaliyetlerine katkı kisvesi altında paralar alıyorlar ve Rumlarla birleşilirse neleri kazanacağımızı allayıp pullayarak vatandaşlarımızın önüne koyuyorlar. Okullarımızda bazı öğretmenler minicik çocuklarımıza, milli mücadelemizi ve uğradığımız soykırımı anlatacaklarına, Rumlarla birleşirsek bir şeyler kazanacağımız hayalini anlatıyorlar ama asla özgürlüğümüzü ve egemenliğimizi kaybedeceğimizi, Rumların yönetimi altında aynen Batı Trakya’da olduğu gibi her haktan yoksun “azınlık” statüsünde yaşayacağımızı söylemiyorlar.

Kendi kişisel yaşanmışlıklarım ve deneyimlerim bana birleşik Kıbrıs’ta nelerin yaşanacağının ip uçlarını vermekte. Olması mümkün değil ama şayet olursa Rumların, neredeyse iki asırdır dile getirdikleri “çoğunluk biziz, adayı yönetmek bizim hakkımızdır” görüşlerinin, acı bir şekilde hayata geçeceği kesin.

KKTC'nin tüm dünyaya tanıtılması hepimizin görevi. (15 Kasım 2019)

YAŞADIĞIM GERÇEKLER 

Anlatacaklarım, benim yaşadıklarım. Yorum sizin; 1970’li yılların başında Mağusa Limanındaki serbest bölgede, tahminen 20 kadar gümrüksüz mal satış mağazası “Duty Free” vardı. Bunların tamamına yakını Rumlara aitti. Tek bir dükkânı Türk işletiyordu. Tüm mağazalarda fiyat aynıydı; zira toptan fiyatı 20 şilin, perakende fiyatı 22 şilin olan bir karton sigarayı, kâr marjı çok düşük olduğu için hiçbir mağazanın daha düşük fiyata satması mümkün değildi. 

Türk mağaza sahibi birden Türk gemilerin bile kendisine hiç gelmediğini fark etti. Şaşırdı. Biraz araştırınca Çikko Manastırı’nın, Rum mağaza sahiplerine aradaki farkı ödeyerek perakende fiyatını 20 şiline düşürmeleri talimatını verdiğini öğrendi. Müşteri kaybı nedeni ile Türk soydaşımızın dükkânı battıktan ve meydan kendilerine kaldıktan sonra da sigara fiyatları 24 şilin olmuş, Çikko Manastırının sübvansiye ettiği 2 şilinler manastıra geri ödenmişti. Türke ait bu mağazayı batırmak ve iflas ettirmek için bizzat Rum Ortodoks kilisesinin merkezi olan Çikkos Manastırı’nın müdahale etmesi, Rumların Türklere ekonomik hayatta da ne denli gaddarca davrandıklarının göstergesiydi.

TÜRKLERE TAVIR 

Barış Harekâtı öncesi Mağusa’da inşaat mühendisi olarak çalışırken, Maraş’taki Ordu Evi’nin karşısındaki, günümüzde yurt olarak kullanılan 10 katlı binanın statik hesaplarını yapmış, inşaat süresince de kontrol mühendisliğini yürütmüştüm. İnşaatı üstlenmiş olan müteahhit Meşşios, usta ve işçi sıkıntısı çektiğinde benden yardım isterdi. Ben de Mağusa’da yaşayan Türklerden usta ve işçileri işe aldırıp, işgücü sıkıntısının azaltılmasına yardımcı olurdum. Zaman içinde inşaatta çalışan Türklerin sayısı belirgin şekilde artmış, işlerde hız kazanmaya başlamıştı. Bir sabah inşaata, EOKA’nın Mağusa bölgesi sorumlusu geldi ve müteahhit Meşşios’a bütün Türkleri işten atması talimatını verdi. O gün tüm Türkler işten atıldı. Bana da inşaatı kontrole gerek olmadığını ve inşaata gelmemem söylendi. Kovulmuştum…

Yaşadıklarım bitmiyor ki…

1972 senesinde Mağusa (Rum) Belediyesi bayındırlık işlerinde görev yapmak üzere bir inşaat mühendisi veya mimar münhali açınca, ben bütün koşullara uygun vasıfları taşıdığım için başvurumu yaptım. Kıbrıs Cumhuriyeti Mühendis ve Mimarlar Odasına kayıtlıydım, imza hakkım vardı, İngilizce ve Rumca biliyordum ve Mağusa’da ikamet ediyordum. Benden başka aranılan vasıflara uygun bir tek kişi daha vardı: Ünlü Lordos ailesinin oğlu Mimar Constantinos Lordos.

Kıbrıs’ın en zengin ailelerinden birisinin oğlu olan Constantinos Lordos’un böylesi bir işe ihtiyacı olmadığı için, başvuru da yapmamıştı. 

Münhalin kapanış gününden sonraki ilk işgününde, işe alındığımdan emin olarak yapacağım işin detayını ve koşulları Belediye Başkanı ile görüşmek için Belediye binasına gittim. Yaklaşık 4 buçuk saat (Türk olduğum için) kapıda bekletildikten sonra Başkan Bambos beni kabul etti. Ben aklımdaki soruları sorduktan sonra Belediye Başkanı ayağa kalktı, iki elini yana açarak bana doğru geldi ve “Griye (bay) Atun, sen tam aradığım adamsın. Tüm koşullara da uyuyorsun. Seninle çalışmak bizim için büyük bir mutluluk olacaktır. Bak, Glafkos Klerides ile Rauf R. Denktaş, Kıbrıs konusunu müzakere ediyorlar. Müzakereler anlaşmayla bitsin, hemen ertesi gün gel ve işine başla” diyerek beni kapının önüne koydu. Aradan tam 50 yıl geçti. Müzakereler halen devam etmekte. Eğer Rum olsaydım, aynı gün işe alınacaktım. Ama ahtım var, müzakerelerin anlaşmayla bittiği gün hayatta isem Bambos’un mezarına gidip “Bana söz verdiğin işime başlamak için ben geldim, Griye Bambos” diyeceğim.  

İşte “Birleşik Kıbrıs”ta bizi bekleyen gelecek, bu olayların benzerlerini yaşamak, her koşul ve yerde azınlık konumunda olmak… Bu yazım, Rumlarla ve AB ile Kıbrıs’ın birleşmesi hayalinin gerçekleşmesi için işbirliği yapan kişi, kuruluş ve sivil toplum örgütlerine ithaf olsun…



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA