Afganistan'ı, geçmişte, 1920'li yıllarda Türk milletinin yaptığı gibi, bizzat Afgan halkı kurtaracaktır.

ATATÜRK'ü yeterince ve doğru kavrayamayanların çok üzüldüklerini, bazılarının ABD'nin yenilerek Afganistan'dan kaçmasından sonra ağıtlar yaktıklarını biliyorum, ama Atatürk'ün 80 yıl önce ifade ettiği gibi, emperyalist ABD değil, aynen Laos, Kamboçya ve Vietnam'da olduğu gibi Afganistan'ı da, bu günümüzde yeniden yükselen millî devrimler rüzgârını ve sürecini kavrayamayanların soyut modernite sevdalarına inat, ayağı çarıklı, saçı sakalı karışık, yokluk ve yoksulluk içinde yaşayan mazlum Afgan halkı kurtaracaktır.

Özgürlük ve bağımsızlığına kavuşan Afgan halkı, aynı Türkiye halkının yaptığı gibi milletleşecek, ortak bir iradede birleşecek, gelişecek ve Asya'nın onurlu milletlerinden biri olacaktır.

Bundan hiç şüphem yoktur.

Atatürk, bu süreci 80 yıl önce görmüş ve ilan etmiştir.

Esir milletlerin kurtuluşlarına daima arka çıkan ve hiçbir memleketin bir yabancı devletin ne sömürgesi, ne de yarı sömürgesi olmasına asla tahammül edemeyen Atatürk, 1933 yılının Mart'ında Mısır Elçisine şöyle diyordu:

Mazlum milletleri ve milletleşme sürecindeki toplumları ezen emperyalist sisteme karşı, dizleri titremeden dik durarak örnek olmak için;

Dünyanın adil ve eşit geleceğinin, mazlum milletlerin özgürlük ve bağımsızlığına kavuşması sonucu oluşabileceğini öngören Atatürk, Türk Milleti’nin de bu amaç ve hedef için ayağa kalktığını açıkça ifade eder.

“Şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetlerine kavuşacak daha pek çok kardeş milletler vardır. Bu milletler bütün güçlüklere, bütün engellere rağmen, her şeyi yenecekler ve kendilerini bekleyen güzel geleceğe kavuşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak ve yerlerine, milletlerarası hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı gelecektir.”

Şimdi özgürlük ve bağımsızlığına kavuşma sırası, yoksul ve mazlum Afgan halkındadır!

Siz, Afgan halkı dahil bütün mazlum milletleri ve özellikle bütün kötülüklerin ve melanetlerin anası olan emperyalizmi Atatürk'ten çok daha mı iyi tanıyorsunuz?

Ve mazlum milletlerin özgürlük ve bağımsızlığına kavuşması için emperyalist ABD'nin ne pahasına olursa olsun dünya üzerinde hegemonya kurma faaliyetlerine karşı ne yaptınız ve ne yapıyorsunuz?

Elbette mazlum milletlere ABD mandacılığı veya esaret önermek ve teslim olma çağrısı dışında?