“24 Haziran’da BÜYÜK DEMOKRASİ BULUŞMASI’nı gerçekleştireceğiz. Daha güzel bir ülke için, geleceğimiz için, özgür ve adil seçimler için çalışacağız. Umutsuzluğa ve yılgınlığa yer yok. Umudu hep birlikte büyüteceğiz” diye yola çıktı, milyonları peşine takarak emin adımlarla Çankaya’ya doğru yürüyor. 
Meydanlara coşku, insanlarda heyecan, gariplerde umut ve mazlumlarda yükselen bir ses oldu Muharrem İnce. Adım adım, Anadolu’yu karış karış gezen ve her gittiği yerde muhteşem kalabalıklar, ilgi ve coşkuyla karşılanan, 80 milyonu kucaklayan, herkesin Cumhurbaşkanı Muharrem İnce Türkiye’nin umudu oldu.
Muharrem İnce psikolojik üstünlüğü ele geçirdi ve bu durum toplumda umut yaratıyor. Bugüne dek sürekli yenik hisseden kitle heyecanlı. Halkın, gençlerin, öğrencilerin duymaya hasret kaldığı sevgi, şefkat ve güven sözleri toplumda huzur yaratıyor.
“Bu memleket bizim. Hep beraber çalışıp, hep beraber başaracağız. Birbirimize sırtımızı değil yüzümüzü dönerek, konuşa konuşa, el ele özgürlüğün ülkesini kuracağız” diyen Muharrem İnce’ye göre, siyasetçi gelecek seçimleri, devlet adamı gelecek nesilleri düşünür.
Espirili siyasetiyle Türkiye’de yeni bir dönemi başlattı. Günümüzün iletişim tekniklerini siyasette uygulamanın önemini kavramış. Gençler, selfi çekişine bayılıyor. Gençlerin desteklemediği partilerin ve liderlerin başarılı olamayacağını biliyor. Çünkü, bir siyasi parti ya da lider gençlerle görünür oluyor. Gençler her zaman sokakta ve yaşamın içinde.
Recep Erdoğan’ın eleştirilerine de taşı gediğini koyarak yanıt vermede usta. Bir konuşmasında Erdoğan diyor ki; “CHP camileri yıkıyor.” İnce’nin yanıtı ise biraz eğlenceli. “Evet, diyor. Belediye Başkanlarımıza sordum. Sizler camileri yıkıyor musunuz diye.” Onlarda dedi ki; Evet yıkıyoruz. Hem de deterjanlı suyla.
En çok üzüldüğü konu çocukların hayalinin kaybolması. Bir milletvekili arkadaşının anlattığı  anektod yüreğini yakıyor. “Kağıt toplayan bir çocuğa milletvekili arkadaşımız soruyor. Senin hayalin ne diye. Benim hayalim büyük karton bulmak. Büyük karton çok para yapıyor. Çocuğun hayaline bakın nerelere düşürmüş çocukları. Ben çocuklara hayal kurdurmak istiyorum.”
Eski bir öğretmen olması nedeni ile öğretmenlerin sorunlarına çok duyarlı. Şöyle söylüyor: “Sözleşmeli öğretmenlik diye bir şey olmaz. Mahkeme kararı var. Öğretmenlik süreklidir. Mülakatı kaldıracağız. Mülakat varsa liyakat vardır. Zorunlu olarak yapılacaksa da video kaydı yapılacak. Adil olacağız. Terör ve ekonominin panzehiri budur.”
Erdoğan’a sık sık diploma göndermesi yapıyor. Diyor ki, “Diploma var mı yok mu? İki de bir sormayın, olan var olmayan var, canı çeker sonra.”Ekonomik zorlukların farkında. Bundan sonra halkın değil devletin kemer sıkacağını söylüyor. Ulusal güvenlik politikası ile ekonomik politikaların atbaşı gitmesi gerektiğini ifade ediyor.
Seçime on gün kala yarattığı bu ivme Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanlığına taşımaya yeter mi göreceğiz. Ama muhafazakar seçmenlerin yoğun olduğu kentlerde bile yarattığı ilgi, sadece CHP’yi değil Türk siyasetini de değiştirecek. Genellikle hantal ve yorgun CHP örgütleri için de adeta bir gençlik aşısı oldu.
Karşılıksız sevdik seni adam gibi adam cesur yürek Muharrem Öğretmen. Yolun da bahtında açık olsun.

ahmetakinmersin@gmail.com
www.ahmetakin.com.tr