“iktidarlarını kaybeden gerici güçler, yeniden iktidar olabilmek için her yolu denerler…”
Marks yapmış bu tespiti.
* *
“2023” deyip duruyorlar.
Neden?
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nden kurtulmak için!
* *
Bu plan, 1914’lerde yapılmıştı.
Birinci Dünya Savaşı ile başlayan Ulusal Kurtuluş Savaşı’mız 1923’te Cumhuriyet’in ilanı ile taçlanmıştı…
1920’de Sevr adlı “Parçalama” planı şimdiki bölücü ve gericilerin anahtarı olmuştur hep.
Ne “Devrimler” onay görmüştür bu güçler tarafından ve ne de ülke kalkınmasına hizmet eden eğitim, sağlık, ulaşım, “Birey” olma, üreten ekonomi, kendi ayakları üzerinde durabilme, (Osmanlı’nın tüm borçlarını da ödemek koşuluyla) geleceğe yatırım amaçlı birikim sağlama vb.
O zamandakilerin şimdiki çocukları ve torunları;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne düşmanlıklarını arttırmaktadırlar,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusuna ve önderine akıl almaz çamurlar atmaktadırlar.
Yalan-yanlış anlatımlarla (Bilgi demek, bilgiye hakaret olur.) yine kendi söylemleriyle olmak üzere cahil, okumamış, bilgi ve birikimden yoksun kitlelerini etkilemeye çalışmaktadırlar.
Geçmişi olmayanın geleceği olmaz gerçeğini hasıraltı edip, hem günübirlik olmayı ve hem de kişisel çıkarlarını öne çıkarmayı hedeflemektedirler.
İşte tam da bu noktalarda emperyalistlerle işbirliği yaptıklarını açıkça görebiliyoruz;
“Türk Gençliğini tarihinden koparmadıkça, başarılı olamayız…” diyen AB’nin ülkemizdeki temsilcisi Karen Fogg değil miydi?
“Atatürk’ün fotoğraflarını indirin duvarlardan” diyen de aynı şürekâdan Andrew Duff değil miydi?
Kendi irademizle mi yasaklattık Andımız’ı okullarda okutmaktan? (“Varlığım, Türk varlığına armağan olsun” demek çocuğun psikolojisini bozuyor demişti Sorosçular…)
Tabelalardan “Türkiye Cumhuriyeti” tanımını bilerek, isteyerek, gücümüz yeterek mi kaldırdık?
“İşbirlikçi” olmak böyle bir şey işte!
* *
Hep “Derinlikleri” oluyor bunların ya, yine derin bilgisizliğini ispatlayan hainler, meczuplar; dünyanın hâlâ saygıyla ve sevgiyle andığı Mustafa Kemal Atatürk’ümüze ve saygıdeğer annesine akıl olmaz hakaretler yaptılar…
Elbette AB-D işbirlikçisi olarak,
Elbette ortaçağ karanlıkçısı olarak,
Elbette akıldan nasiplenmemiş olarak,
Elbette “Ulusalcılık” algısını bilmeyen ve tanımayan olarak…
İşbirlikçi isen,
Birey değilsen,
Günlük yaşıyorsan ve kişisel çıkarların ilk ve tek planında ise, sana “Yazıklar olsun” demek bile gerekmez!
Çünkü sen, görevini yapıyorsun…
İşbirlikçisin,
Hainsin,
Geçmişin de yok geleceğin de olmayacak…
Çünkü; Hepimiz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!
Yazı
Tarihi :
19.5.2017 18:19:47
|
E-Mail :
saadet05@yahoo.com