Saadet PESEN
 saadet05@yahoo.com
 05 Şubat 2016, 10:52

            Bağımsızlığın yaratıcısı,
            Bir devletin kurucusu,
            Sadece kendi insanlarına değil, dünyanın mazlum milletlerine de örnek olmuş ve öncülük etmiş,
            Haklı ünüyle100 yıl sonra bile “Yüzyılın lideri” seçilmiş,
            Ulus Devletlerin, yeni nesiller yetiştirmede örnek olmak üzere ders kitaplarında yer etmiş Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti, artık O’nun kurduğu parti değil ne yazık ki!
            Öncelikle adı;  Cumhuriyet Halk Partisi değil, Yeni Cumhuriyet Halk Partisi!
            Bölücülerin avukatları artık, YCHP’nin Genel Merkez yetkilileri ve yöneticileri
            Gericilerle el ele, kol kola ve hatta gönül gönüle yürümekteler
            Laiklik, Onlar için “Tehlikede” değil.
            Türban için ön ayak olanlar Onlar.
            Geçmişleriyle yüzleşmeyi özlüyorlar.
            Terör örgütüyle mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri için “Geri çekil” diyebiliyorlar. Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki okulların yakılması, yıkılması, öğrencilerin öldürülmeleri, öğretmenlerin zorunlu tatile gönderilmeleri Onlar için sorun değil!
            Halkın evlerinden uzaklaştırılmaları, tehdit edilmeleri, öldürülmeleri hatta PKK terör örgütü mensubu olup da verilen talimatları yerine getirmeyenlerin katledilmeleri de YCHP için sorun değil!
            Sorun nedir peki?
            Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, milletvekillerinin odalarındaki fotoğrafları!
            “Yeni şeyler söylemek lazım” diyerek Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğraflarını indirmek zamanı!
            YCHP’li bir milletvekili bunu yapıyor.
            Yapılanı da gören, milletvekilleri oluyor.
            “Neden?” sorusuna verilen yukarıdaki “Yeni şeyler söylemek lazım” yanıtı, gören milletvekillerini ya tatmin etmiyor ya da yapılan, rahatsız ediyor ki, olay duyuluyor.
1)      Mustafa Kemal Atatürk’ün “En büyük eserim” diyerek açıkladığı Cumhuriyet’e düşmanlığı, bu biçimde gösteren vekil (Milletin vekili demeye dilim varmıyor) yaptığının arkasında duramıyor. Öyle ya, vekili olduğu milletten gelen tepki çok büyük.
2)      Olayın tanıkları “Kol kırılır, yen içinde kalır” anlayışıyla suça ortaklık ediyorlar ve  bu suçlarını da hâlâ sürdürmekteler.
3)      Suç belli. Suçlu belli. Bildirim yapan da. Dolambaçlı yollara girmenin anlamı ne? Dedik ya, milletin tepkisi büyük. Anlamı, bu büyük tepkiyi soğurmak (Başarabilirlerse elbette)
Gelelim son duruma;
Suçlu, suçu işliyor.
Suçluyu, suç işlerken gören ihbar ediyor.
Kurulan komisyon, suçu işleyeni değil, suçluyu ihbar edeni cezalandırıyor.
Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, kesin ihraç istemiyle cezalandırılıyor!
Bu nasıl CHP? (Afedersiniz artık YCHP olmuştu değil mi?)
YCHP’nin tabanındaki ulusalcılar, sesinizi duyamıyorum!
Farkında mı değilsiniz olanların?
Haberiniz mi yok?
Normal mi sizce her şey?
Ya da hâlâ “Sözün bittiği yere” gelemediniz mi?
“Adam sende”ci mi oldunuz?
“Eee artık yeter!”  deyin bütün bu sorulara  “Hayır” diyorsanız kardeşim!
saadet05@yahoo.com