Av. İzzet Uludağ

Bugün Türk Milleti için 19 Mayıs, Samsun'da Doğu'dan doğan güneşin 103. yılında Bağımsızlık Bayramı’nın coşku ve umutla kutlandığı gündür.

Ancak bugün, sadece bağımsızlık için ayağa kalktığımız bir gün değildir. 
Bu gün, Atatürk’ün Anayasaya da koyarak bize pusula gibi yol tayin edecek olan 6 OK’ta ifade ettiği ilkelerle;
Bağımsızlıkla birlikte, sadelik, kanaatkârlık, millet için çalışmayı ve yaşamayı öngören, almadan veren, "fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür" ve hatta bu millete karşılıksız canını her gün armağan eden bir nesil yetiştirme, fedakârlık ruhunu bütün milletin derinliklerine ve vatan sathına yayarak pekiştirme, Türk milli Devleti’ni ve Türk Milleti’ni, hangi koşulda olursak olalım göz bebeği gibi koruma ve yükseltme, “Her şey vatan için” diyenleri çoğaltma mücadelesinin de başladığı gündür. 
Hangi koşullarda ayağa kalkarak mücadeleye başladık? 
Emperyalizmin tarih sahnesine çıktığı, insanlığın ve milletleşme sürecinin içine giren toplumları zaptı rap altına almaya, ayağına prangalar, ellerine zincirler ve boynuna boyunduruklar geçirmeye başladığı bir dönemde Türk Milleti, 19 MAYIS’ta Mustafa Kemal önderliğinde ve öncü bir rol oynayarak emperyalizmin karşısına çıktı. 
19 MAYIS, sadece kendi milletimizi, Türk Milleti’ni kurtarmak, özgür ve bağımsız kılmak için değil, mazlumlar dünyasının bir parçası ve mazlum milletlerin öncüsü olarak, insanlık tarihinin bu aşamasında öncü bir rol oynamak için;
Mazlum milletleri ve milletleşme sürecindeki toplumları ezen emperyalist sisteme karşı, dizleri titremeden dik durarak örnek olmak için;
Dünyanın adil ve eşit geleceğinin, mazlum milletlerin özgürlük ve bağımsızlığına kavuşması sonucu oluşabileceğini öngören Atatürk, Türk Milleti’nin bu amaç ve hedef için ayağa kalktığını açıkça ifade eder.
“Şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetlerine kavuşacak daha pek çok kardeş milletler vardır. Bu milletler bütün güçlüklere, bütün engellere rağmen, her şeyi yenecekler ve kendilerini bekleyen güzel geleceğe kavuşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak ve yerlerine, milletlerarası hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı gelecektir.” 
Atatürk’ün ve 19 MAYIS’ın anlamı işte burada, “yeni bir ahenk ve işbirliği çağı” diye ifade ettiği “Büyük Uyum Dünyası” için "Bütün mazlum milletlerin birliği" ana hedefinde yatmaktadır. 
19 Mayıs, geçici başarılarla ulaşılamayan stratejik bir hedeftir.
Atatürk’ün ve Türk Milleti’nin 19 MAYIS’ta işe koyularak gerçekleştirmeye çalıştığı hedef, "Milletlerarası hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı”dır.
Atatürk ve Türk Milleti, bu hedef için 19 MAYIS 1919’da “sömürgecilik ve emperyalizm” karşısında ayağa kalktı, bütün mazlum milletler için bağımsızlık mücadelelerinin ateşini yaktı. 
Atatürk, Türk Milleti’nin sömürgecilik ve emperyalizm karşısında tek başına huzur ve güven içinde yaşama ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatma imkânı ve şansı olmadığını biliyordu. 
Bugün de durum aynıdır!
Türk bağımsızlığının bekası ve sürekli olabilmesi için, “sömürgecilik ve emperyalizm”in yeryüzünden behemehâl yok olması gerekmektedir. 
19 MAYIS, arasız devrimler gibi “sömürgecilik ve emperyalizm”in yeryüzünden yok oluncaya kadar durmadan devam edecek bir süreçtir. 
İşte bu yüzden bağımsız olabilmek için “19 MAYIS’ta Atatürk’ün Samsun’a ayak basması” bugün çok daha fazla önem kazanmıştır!
İşte bu nedenle, içinde yaşadığımız günlerde arkasında emperyalist ABD’nin askeri, ekonomik, siyasi desteğinin ve kara propaganda araçlarının bulunduğu İSRAİL’in saldırısı altında olan FİLİSTİN devletine ve halkına karşı aldığımız tutum, bizim Atatürk’ün bu amacına ne kadar yakın ya da uzak olduğumuzu gösterecektir. 
19 MAYIS 1919’dan bu yana bugün de 19 MAYIS, dünyanın bütün mazlum milletlerine ve elbette bugün özellikle FİLİSTİN’e elimizden gelen her olanağı kullanarak, milli devletlerini kurup insanlık düşmanı emperyalizme, Siyonizm’e karşı özgür, başı dik ve bağımsız yaşamalarını, üretmelerini, kendi ayakları üzerinde durmalarını başı dik yaşamalarını sağlamak için her türlü desteği vereceğimize dair yemin ettiğimiz gündür. 
19 MAYIS bu gün, insanlık günüdür!
19 MAYIS bugün, özellikle FİLİSTİN günüdür!
FİLİSTİN'in özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine destek vermeden, arkasında ABD’nin olduğu İSRAİL’in Filistin’e ve Filistin halkına yönelttiği saldırılara karşı somut tepkilerini ortaya koymadan, destek vermeden 19 MAYIS’lar kutlanamaz. Çünkü Filistin özgür olmadan, Türkiye ve Türk Milleti de özgür olamaz! 
FİLİSTİN'in özgürlük mücadelesi, milletimiz dâhil bütün mazlum milletlerin özgürlüğüne döşenen yoldur. 
Bugün 19 MAYIS, sadece milletlerin de değil, bir bütün olarak insanlığın “milletlerarası hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı”na ulaşmak için, öncelikle milletlerarası eşitsizliğin sona erdirilmesi, her türlü boyunduruktan zincirlerini kopararak özgürlüğe doğru büyük insanlık yürüyüşünün başladığı gündür!
İnsanlığın huzur içinde,
“Türk Milleti, bugün öncelikle büyük zorbalık karşısında direnen FİLİSTİN için, bütün mazlumlar dünyası için,
Bütün mazlumlar dünyası, Türk Milleti, Türk Dünyası için,
Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için,
“Bir ağaç gibi tek ve hür,
Ve bir orman gibi kardeşçesine!” yaşamak için
Ayağa kalktığımız gündür!
19 MAYIS, mazlumların dünyasında artık insanlık çağına kadar her gündür! 
19 MAYIS bugün de, hegemonya peşinde koşan emperyalizmin ve bizi pazarı olarak gören BATI'nın yoksul milletlere karşı tasallutunu önlemek için mücadeleye başlama günüdür!
Esas olan da budur!