TÜRKİYE'DE FAALİYET GÖSTEREN "SOSYAL DEMOKRASİ VAKFI" APO'NUN HEYKELİNİ DİKMEK İÇİN FIRSAT ARAYAN SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A "BARIŞ ÖDÜLÜ" VERMİŞ;

Hangi barış (!), hangi demokrasi (!) için verilmiş bu, eli mazlum ve yoksul milletlerin saf insan kokan kanı ile lekelenmiş ve lanetlenmiş emperyalizme sadakat ve hizmet ödülü?
Bu barış (!) ve "demokrasi" ödülü, esasen bütün suçsuzluğu (!) ile haksız (!) yere Türk cezaevlerinde tutsak (!) olarak çile çeken Apo'ya ve dünyada sosyal demokrasiyi (!) hayata geçirmek için fedakârca çıkarsız mücadele eden, bu arada dünyanın baş belası olan emperyalist ABD'ye karşı da elindeki silahlara ve paralara da el koyarak zaafa uğratan (!) PKK adıyla maruf kimsesizlerin kimsesi (!) STK'yadır.
Ancak Türk milletinin bu süreci ve durumu, onlar açısından bu kadar net, açık ve iyi anlamamış olmasından ötürü, bu insanlık (!) ödülü bilahare gerçek sahiplerine verilmek üzere heykeltıraş (!), Diyarbakır HDP İl Binası önünde PKK tarafından HDP eli ile kaçırılan çocukları için eylem yapan analara ninni makamında "halkların kardeşliği" (!) türküsünü terennüm eden Selo'ya vekaleten verilmektedir.
Ancak, Türk milleti, zekidir!
Her şeyi anlayabilecek ferasete ve sağ duyuya sahiptir.
Bu da çok açık ki;
Emperyalizmin ipine sarılarak Apo'nun heykelini meydanlara dikmenin gerçekleşme ihtimali, ancak Türk milli devletini emperyalizmin verdiği silah, para ve lojistikle desteklenen vahşi bir savaşla ortadan kaldırmakla mümkün olur ki...
Ana bu da asla olmayacaktır!..
ABD'nin yolu, bölgemiz başta olmak üzere artık tarihî olarak sona doğru yaklaşmaktadır, kısacası ABD için ve elbette PKK vb için, değerli sanatçımız Musa EROĞLU'nun bir türküsünde de dediği gibi "yolun sonu görünüyor..
Sosyal Demokrasi Vakfı, emperyalizmin ajandasına göre ödül vererek 19. Yüzyıldan bu yana mazlum milletlerin işgal ve sömürüsünü destekleyen 2. Emperyalist Enternasyonel'in gerici ve yıkıcı görevini yerine getirmeye çalışıyor.
Nafile bir çaba!.
Bu sürece ne Atatürk'ün iradesi, ne tarih ve ne de günümüzdeki süreç izin vermiyor.
Tevekkeli, Atatürk de bu günleri görerek bu içi emperyalist yalanla dolu kavramı boşuna reddetmemiş!