ANLAMA TUTKUNU BİR MATEMATİKÇİ | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM 
ANLAMA TUTKUNU BİR MATEMATİKÇİ

 

 

Nilay Özçetin / Vatan Partisi Karşıyaka İlçe Başkanı

Hemen hemen her gün elimizde olan 10 TL’lik banknotların ön yüzünde Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi, arka yüzünde ülkemizde yetişmiş en iyi matematikçilerden biri olan Cahit Arf’ın resmi ve değerli çalışmalarına ait semboller var. Cahit Arf tutkulu bir bilim adamı olarak ülkesinin gelişmesine matematik alanında yaptığı üstün çalışmalarla büyük katkılarda bulunmuştur.

Üç yıllık lise eğitimini iki yılda bitiren, okul arkadaşlarının çözemediği matematik sorularını çözen, kendi adıyla anılan, "Arf Sabiti", Arf Halkaları" ve "Arf Kapanışları" gibi terimleri bularak, bilim dünyasına önemli katkılar sağlayan Cahit Arf’ı matematiğe kazandırdıkları ile hatırlıyoruz.

1910 yılında Selanik’te doğan Cahit Arf, ilkokulu sultani adı verilen liselerin ilk kısmında okur. Beşinci sınıftayken tanıştığı genç bir öğretmen onun matematikle ilgilenmesini sağlar. Lisenin orta kısmına geldiğinde Paris’teki St. Louis Lisesi’nde okumak üzere ailesi tarafından Fransa’ya gönderilir. Üç yıllık lise tahsilini iki yılda bitirip Türkiye’ye dönen Cahit Arf, o sıralarda Türk Hükümeti tarafından yükseköğrenim görmek üzere sınavla Avrupa’ya gönderilecek aday öğrenciler arasına alınır. Sınavı kazanan Cahit Arf Fransa’ya geri dönüp birçok bilim adamının yetiştiği okul olan Ecole Normale Superieure’e kaydolur. Yükseköğrenimini 1932’de bu okulda tamamlar. Bir süre Galatasaray Lisesi’nde matematik öğretmenliği yaptıktan sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde doçent adayı olarak çalışır. Doktorasını Almanya’da yapar. Türkiye’ye döndükten sonra, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde profesör ve ordinaryüs profesörlüğe yükselir. 1964 yılında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) ilk bilim kurulu başkanı olur. ABD’de araştırma ve incelemelerde bulunur. Türkiye’de yaşamak istediğinden kendi arzusuyla 1967 yılında yurda döner. Kanada ve Amerika’daki üniversitelerden gelen tekliflere cevap vermez, ama Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) gelen çağrıyla bu üniversitede görev yapar.

1980 yılında emekli olan Cahit Arf’ın TÜBİTAK’IN gelişmesinde çok emeği geçer. İnönü Armağanı’nı (1943) ve TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü (1974) kazanır. Ödül töreninde yaptığı konuşmada; "Bilim insanının amacı anlamaktır, ama büyük harflerle anlamaktır" diyerek kendine göre bilim insanını tanımlar. Matematiği anlatırken de şöyle der; "Herkes ölümsüz olduğunu hissettiği alanda çalışmak ister. Ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim. Biz matematik ile sonsuzlukları kavrıyoruz ve kavradığımız zaman da o sonsuzluğu hissediyoruz. Ben matematiğe hayatımı adadım, karşılığında bana hayatımı geri verdi. Çocukluğumda benim için üç şey vardı; matematik, tarih ve politika. Ama matematik zaten hepsini anlatan şeydi. Matematik de resim, müzik ve heykel gibi bir sanattır."

BİLİM ADAMLIĞI YAŞAM BİÇİMİYDİ

Yaratıcı zekâsı çocukluk yıllarında kendini göstermeye başlayan Cahit Arf bu dönemiyle ilgili içten duygu ve düşüncelerini şöyle anlatır; "Bir mahalle çocuğu kavramı vardı ailemde. Sokağa çıkmama izin vermezlerdi. Çünkü mahalle çocuğu olmak özenilecek bir şey değildi. Çocukluğumda devamlı kâğıttan oyuncaklar yaparmışım. Bu benim için çok faydalı oldu. Oyuncak icat ediyor ve devamlı etrafımı incelemeye çalışıyordum. Beşinci sınıfta matematiğe pek ilgim yoktu. Güçlü tarafım dilbilgisiydi. Bir başka merakım da resim yapmak, Vatan-Millet-Sakarya yazıları okumaktı. O zaman Kurtuluş Savaşı’nı yaşayan her çocuk böyleydi."

Cahit Arf’e göre bilim adamlığı bir meslek değil, bir yaşam biçimidir. Bütün hayatını gençleri yetiştirmeye adar. Gösterişli hayattan sürekli kaçar. Yaşamı boyunca bilimin sekteye uğradığını düşündüğü her durumda bütün enerjisiyle çözümler arar, gerektiğinde karşı koymayı bilir, yanlış yönlendirilen üniversitelere, yanlış eğitim politikalarına, gençlerin anlama yerine ezbere yöneltilmelerine karşı çıkar. Düşüncelerini olduğu gibi, açıklıkla, çekinmeden, karşısındakilerin unvanlarına, makamlarına aldırış etmeden cesaretle savunur. Uzlaşmacıdır, fakat ilkelerinden ve bilim adamı kişiliğinden hiçbir zaman ödün vermez...
 
ODTÜ’de bulunduğu yıllarda yeni ve farklı bir üniversite modelinin ve kültürünün ortaya çıkması için çaba gösterir. Akademi dünyasının yapay, hiyerarşik düzeniyle alay eder. Genç öğretim üyeleri ve öğrencilerle çok güzel, çok yararlı ve keyifli bir diyalog içinde olur. Her zaman üniversite içi çekişmelerden ve politikadan özenle uzak durduğu halde ODTÜ sistemi tehlikeye düştüğünde duyarlı ve sorumlu bir bilim adamı olarak kendini mücadele içine atmaktan çekinmez.

12 Eylül’den öncedir. Ortalık karışıktır. ODTÜ’den Cahit Arf ve birkaç genç bilim adamı daha Genelkurmay tarafından görüşmeye çağrılır. Bir paşa; "Bizim de harp akademilerimiz var, oralarda da üniversite seviyesinde eğitim veriliyor, ama oralarda hiçbir karışıklık olmuyor, nedir bu üniversitelerin hali?" diye sorar. Bunun üzerine Cahit Arf konuyu özetleyen, bilimin ve özgür düşüncenin tarifini yapan bir cevap verir; "Askeri okulların amacı, savaşan birlikleri yönetecek, ağır sorumluluklar içeren kararları tereddütsüz verebilecek kişiler yetiştirmektir. Oysa bir üniversitenin esas hedefi, öğrendiklerinin çoğundan şüphe edebilen ve her bilgiyi yeniden gözden geçirebilen insanlar yetiştirmektir. Bilimde kesinlik yoktur; eğer kesin olsaydı, bilim değil, dogma olurdu. Üniversite gerçeklerin tartışarak ve sorgulayarak arandığı bir kurumdur. Tartışma ve sorgulama olan yerde de sorun çıkması doğaldır."

İLK İŞ OLARAK ADINI SİLDİLER

Bugün 10 TL’lik banknotlarda gözlüklerinin üzerinden bize bakan Cahit Arf, 12 Eylül döneminde üniversiteden ilk sürgün edilenler arasındadır. Yeni kurulan YÖK’ün ODTÜ’ye atadığı rektör ilk iş olarak Arf’ın odasının girişindeki levhadan ismini sildirir.

Görüyoruz ki onun tüm uğraşısı matematik değildir. Toplum yaşamımızı düzenleyen olgular üzerinde düşünür, fikir üretir, söyler ve yazar. 1932’de matematik eğitimini bitirerek yurda döndüğünde bir Anadolu kasabasında matematik öğretmenliği yapmayı, öğrencilerle ilgilenmeyi, onlara Marx ve Nietzsche’i okumayı, tartışmayı planlar. Amacı, öğrencilerine şu veya bu görüşü telkin etmek değil, özgür insanlar yetiştirmektir. Milli Eğitimin temel ilkesi şu veya bu şekilde şartlanmış kuşakların yetiştirilmesi değil; tam tersine, gelecek kuşakların olayları olduğu gibi gören, her olayda, her davranışında "neden" diye sorabilen ve bu soruya doğal, mantıksal yanıtlar verebilen kişiler olarak yetiştirilmesi olmalıdır. Cahit Arf bütün Türk matematikçilerine dolaylı ya da doğrudan esin kaynağı olmuş, yaptığı uyarılar ve verdiği fikirlerle çevresindeki tüm matematikçilerin ufkunu genişletmiş ve çalışmalarını yeni bir bakış açısıyla yönlendirmelerini sağlamıştır.

Türkiye’de bilimin gelişmesi onun için bir ülkü olmuştur. Erdal İnönü, Cahit Arf’ı bu yönüyle değerlendirirken şöyle der; "Yaşamı boyunca ailesine bağlılığı dışında iki önemli amacı vardı. Biri matematikte kalıcı sonuçlar elde ederek adını ölümsüzleştirmek; öteki de Türkiye’de bilim ve araştırma ortamını geliştirmek. Bu amaçlarının ikisine de sağken ulaşmak mutluluğuna erişti."

Matematikte kalıcı izler bırakarak 26 Aralık 1997 tarihinde aramızdan ayrılan Cahit Arf Türkiye’de ve dünyada her zaman hatırlanacaktır.

Değerli bilim adamımızı saygıyla ve minnetle anıyoruz...



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA