Atatürk, Gençliğe Sesleniş'te bizi o günlerden uyarmıştı:

"Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir" demiş ve varlığımızın ve geleceğimizin temeli olarak bunu ifade etmiştir.
Atatürkçü olmak, O'nun yolunu, rotasını izlemek, emirlerini bugün de yerine getirmektir.
Bugün Atatürk'ü kısaca, somut durumda nasıl anacağız, nasıl Atatürkçü olacağız?
Soru budur!
Atatürkçü olmak, Atatürk'ü anmak, bugün esas olarak mazlum milletlerin düşmanı olan emperyalist güçle ancak mücadele içinde olur.
Bu da bugün bizi içten ve dıştan kuşatmaya çalışan ABD emperyalizmidir.
Emperyalist ABD'ye karşı mücadelede somut olmak gerekir.
Bugün emperyalizm, bölücü ve gerici, kripto örgütleriyle ayni kurtuluş savaşında olduğu gibi benzer hain çetelerle üzerimize saldırıyor.
Ayrıca emperyalizm, soyut bir düşman değil, kendine bağımlı bölücü ve gerici kesimlerle iş gören bir güçtür.
Bugün de PKK, hatta uzantısı HDP ve FETÖ (Gladyo) emperyalizmin ülkemizde cisimleşmiş halidir.
Atatürkçü olmak bugün öncelikle istiklalimizin, toprak bütünlüğümüzün korunması, milletin en geniş birliğininin sağlanması için başta mazlum milletlerin ve bizim baş düşmanımız olan ABD emperyalizmine ve kara gücü bölücü PKK'ye, yıkıcı, darbeci FETÖ'ye karşı MİLLİ BİLİNÇLE en geniş birliği ön plana alarak mücadele etmektir.
Kısacası;
Emperyalist ABD, onunkara gücü PKK/HDP ve ajan örgütü darbeci, yıkıcı FETÖ'yle mücadele etmeden ATATÜRK'Ü ANMAK ve Atatürkçü olmak asla mümkün değildir.