Sol’da 50 yılın iki çizgi mücadeleleri-5 | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM 
Sol’da 50 yılın iki çizgi mücadeleleri-5

 

Neoliberalizmin ‘Küreselleşme’ ve ‘Sivil Toplumculuk’ atağıyla mücadele
21.8.2019 02:02

12 Eylül rejiminin baskıcı ortamından beslenen alan güçlü bir ‘sivil toplumculuk’ rüzgârı estirildi. Neoliberal ve sivil toplumcu akımın tavan yaptığı dönemde TİKP saflarında da o zaman Parti üst yönetiminde yeralan Gün Zileli’nin önayak olduğu bir tartışma başlatıldı: 

‘Sorular Hareketi’

 
HÜSEYİN KARANLIK

Sol’da 50 yılın iki çizgi mücadeleleri-5

ABD emperyalizmi, Vietnam halkının 1975 yılındaki büyük zaferiyle taçlanan dönemde dünya çapında ağır darbeler almış ve bir gerileme sürecine girmişti. Fakat 1980’lerden itibaren toparlandı ve yeniden atağa kalktı. Buna karşılık en büyük rakibi olan Sovyetler Birliği ise Afganistan işgalinden sonra önce duralama, 1980’lerin ortalarından itibaren de çözülme sürecine girdi. 1985’te Gorbaçov’un iktidara gelişiyle başlatılan “Glasnost (Saydamlık) ve “Perestroyka” (Yeniden Yapılanma) politikalarıyla birlikte kapitalizme geri dönüş hızlandı.

Dahası, Doğu Avrupa’yı da içine alan “Sovyet imparatorluğu” artık bir parçalanma ve dağılma dönemine girmişti. Gorbaçov’un o zaman dünyaya ilan ettiği teslimiyetçi görüşler şöyle formüle edilmişti: “Devrimler çağı geride kaldı. Halkların özgür tercihlerinin hayata geçtiği koşullar doğdu.” “Bağımsızlık dönemi bitti, ‘karşılıklı bağımlılık’ çağı açıldı.” “Sosyalizmle kapitalizm arasında uzlaşmaz çelişmeler yoktur, Dünya ‘Sosyal Kapitalizme’ gidiyor!”

Gorbaçov, devrimler çağının geride kaldığını ileri sürmüştü. (ABD Başkanı Ronald Reagan (sağda) ve SSSCB Lideri Mihail Gorbaçov)

TÜRKİYE’DE 12 EYLÜL DÖNEMİ

Aynı dönemde Türkiye’de 12 Eylül 1980 Amerikancı askeri darbe oldu. Sıkıyönetim rejimi altında Sola ve halk hareketine karşı sistemli bir bastırma kampanyası yürütüldü. ABD emperyalizminin bu yeni saldırı dönemi, “Küreselleşme” ve “Yeni Dünya Düzeni” sloganıyla başlatılan azgın bir ideolojik ve siyasal taarruzla at başı yürütüldü.

Kapitalizmin küresel sözcülerine göre:

- “Sosyalizm ölmüştü!” - “Tarihin sonu gelmişti!” - “Önünde durulması imkânsız küreselleşme çağına girmiştik!” - “Ulusal devletlerin ve sınırların hükmü kalmamıştı! ABD patronluğunda yeni bir dünya imparatorluğu çağı açılmıştı!” - “Devrimciliğin ve sosyalizmin modası geçmişti! Bunun yerini “ sivil toplumculuk”, “İnsan hakları” bayrağı altında etnik milliyetçilik, mezhepçilik, feministlik ve cinsel marjinalizm savunuculuğu” alacaktı!

Bu söylemler bir süre bütün dünyada ortalığı kastı kavurdu. 12 Eylül rejiminin baskıcı ortamından beslenen alan güçlü bir “sivil toplumculuk” rüzgârı estirildi. Dönekleştirilen sözde sosyalist ve sözde devrimci bir kısım kadro eliyle Sosyalizm, başta Büyük Ekim Devrimi ve Çin Devrimi olmak üzere tüm sosyalist devrimler, hatta Büyük Fransız Devrimi, Kurtuluş Savaşımız ve Cumhuriyet Devrimimiz hedef tahtasına kondu. Devrimcilik, Jakobenizm, Öncülük ve Öncü Parti kavramları saldırıya uğradı. “Sivil toplumculuk” akımı özellikle geçmiş dönemde sekter ve sol maceracı çizgi izlemiş olan kesimi etkisi altına aldı. Eski THKP/C’li Murat Belge yönetiminde çıkartılan Birikim Dergisi bu karşı devrimci akımın önde gelen merkezi olmuştu. Neoliberalizm, etnik milliyetçilik ve mezhepçilik bayrağına sarılan dönek solcular, zamanla ABD emperyalizminin “kara gücüm” diye takdim ettiği PKK’nın eklentisi haline geldiler. Ne yazık ki!
 
12 Eylül rejiminin baskıcı ortamından beslenen alan güçlü bir 'sivil toplumculuk' rüzgâr estirildi.

CEMAL SÜREYA VE DOĞU PERİNÇEK’İN ‘SAÇAK’TAKİ MESAİ ARKADAŞLIĞI

Aynı 1980’ler döneminde Doğu Perinçek’in Genel Başkanlığındaki Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP) bünyesinde örgütlü bulunan ve 12 Eylül’ün Sıkıyönetim mahkemelerince dava açılıp yöneticileri tutuklanan Aydınlık hareketi, bu neoliberal ve sivil toplumcu akıma karşı bayrak açtı. Dünya ve Türkiye devriminin ideolojik kazanımlarını, temel ilkelerini ve örgütsel mirasını savundu. Sıkıyönetim koşullarında çıkartılan aylık teorik yayın organı Saçak Dergisi(daha sonra “Teori” adını aldı), bu mücadelenin bayrağı oldu.

Tanınmış şairimiz Cemal Süreya’nın da Perinçek’le birlikte yazı kurulunda görev yaptığı dergi, yoğun ideolojik tartışmaların odağı ve devrimci düşüncenin Türkiye’deki ana üssü haline geldi. “Sivil toplumculuk-devrimcilik” tartışmalarının içinde olgunlaşan devrimci fikirler Doğu Perinçek eliyle kitaplaştırıldı. “Toplum ve Devlet” adıyla yayınlanan Perinçek’in bu çalışması devrimci düşünce birikiminin önemli köşe taşlarından biri oldu.

‘SORULAR HAREKETİ’

Neoliberal ve “sivil toplumcu” akımın tavan yaptığı dönemde TİKP saflarında da o zaman Parti üst yönetiminde yer alan Gün Zileli’nin önayak olduğu bir tartışma başlatıldı: “Sorular Hareketi.” Bu tartışmada “sosyalizmden geri dönüş” teorisinden ve olgusundan hareket ederek, Sosyalizm ve Devrim kavramlarının kendisi ve devrimci düşüncenin bütün köşe taşları masaya yatırılmıştı.

Devletçilik, Jakobenizm, Jakobenizmin örgütsel düzlemdeki yansıması olan öncülük ve öncü parti kavramı ve ilkeleri, “disiplin,” “hiyerarşi”, “önderlik” gibi devrimci düşünce tarihinde yerini alan ne varsa hemen tamamı, “özgürce” sorgulanıyordu. Hem de Sıkıyönetim koşullarında ve Genel Başkan dâhil Parti yöneticilerinin önemli bir kısmının hapiste olduğu sırada! Hapisteki Perinçek ve o sırada yanında bulunan diğer tutuklu önder kadrolar, bu iç tartışmaya müdahale ettiler. Bu kadar önemli konuları içeren bir tartışmanın o günkü koşullarda düzgün yürütülemeyeceğini belirttiler.

Bütün temel devrimci kazanımları ve kavramları topyekûn tartışma masasına yatırmanın sağlıklı sonuçlar vermeyeceğini söylediler. O tavrın olsa olsa inkarcılığa ve sonuçta da teslimiyete götüreceğini hatırlattılar. Uyarı hedefine ulaştı. Bu tarzdaki bir sözüm ona tartışma girişimi terk edildi. “Sivil Toplumcu” düşünce akımına karşı yürütülen mücadeleye hız verildi. Sonuçta bütün bu tartışmalardan önemli kazanımlarla çıkıldı.

YARIN: VATAN SAVAŞI- SARAY SAVAŞI TARTIŞMASI)



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA