Belediyeler istihdam yeri değildir demek, boş bir klişedir. Hiçbir Belediye istihdam sorununa kayıtsız kalamaz. 

Pek dile getirilemez ama Siyaset Bilimine göre siyaset aynı zamanda kaynak yaratmak ve kaynak dağıtmak anlamına gelir. Bu Türkiye gibi ülkelerde daha bir böyledir. Siyaset yapan çevreler bunu bilir ve zaten çoğu kişi o nedenle siyaset yapar. 
Bu konuda kendi tabanını tatmin edemeyen partiler gelişemez, büyüyemez. 
Belediyeleri klasik yerel hizmet noktası olarak görüp bu noktaya gözünü kapatanlar yanıldıklarını çok kısa sürede anlayacaklardır. 
Kimse sizden haksızlık yapmanızı, kamunun kaynaklarını har vurup harman savurmanızı istemiyor. Vıcık vıcık particilik yapın da demiyor. 
Ama adil olun partililerinize karşı.. Gün olur, o bürokratlarınızın küçümsediği partililerinize muhtaç kalırsınız, sizleri oraya getirenleri yanınızda bulamazsınız.
-----

Halkevi, dönemin Valisi Tevfik Sırrı Gür tarafından yaptırıldı. Bu bina, şu anda bile Cumhuriyet dönemin en güzel anıt binalarından biri kabul ediliyor. O dönem Mersin'e gelen bir çok Avrupalı gezgin Mersin'i çok güzel buluyorlar fakat Mersin'de bir anıt binanın olmayışını özellikle dile getiriyorlardı. Bina bu eksikliği giderdi. Halkevi binası işlevseliğinin yanısıra Cumhuriyetin gücünü ve görkemini yansıtan bir bina oldu her zaman. 
Halkevleri tüzğüne göre, her biri bağımsız kuruluştu. Yani merkezi hiyeraşik bir yapısı yoktu. Her Halkevi o ilin CHP teşkilatına aitti ve yine parti tarafından yönetilirdi. Yalnız halkevlerinde siyaset yapılmazdı. Halkevleri bir kültür ve eğitim yuvası idi. Her türlü mesleki ve sanatsal kursların açıldığı Mersin halkevinde onlarca sanatçı yetişti. Düşünün o dönem 50 bin olan Mersin nüfusunun 5 bini Halkevi kütüphanesinden düzenli kitap alıyordu. 
Kültür politikası arayışında olan CHP belediyeleri Halkevleri örneğini incelese eminim aradığı bir çok şeyi bulur bence.
-----

Süleyman Fikri Mutlu, Kuvayı Milliye Mersin Grubu Harp müşaviri. Halkevi Başkanlığı. Mersin Milletvekili. Mersin Tarih araştırmacısı. Yazar. Kaya Mutlu'nun babası, Fikri Sağlar'ın dedesi.
Fikri Mutlu, Mersin Tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biridir. Gelgelelim çoğumuz onu tanımayız ya da yeterince bilmeyiz. 
Mersin bir çok kişiye olduğu gibi ona karşı da vefasızlik yapmıştır. Oğlu Kaya Mutlu yıllardır Belediye başkanlığı yaptı, Torunu da Kültür bakanlığı. Belki de kayırmacılık yaptı demesinler diye onlar da sahip çıkmadılar ona. 
Fikri Mutlu'nun Kuvayı Miliyeciliği ve Milletvekilliği bilinir. Ama bana göre en az bunlar kadar önemli bir yanı daha var Fikri Mutlu'nun. O da bu kentin fikir ve kültür hayatına yaptığı katkıdır. Kentle ilgili ilk tarihi bilgileri o yazmıştır. Bir çok konuda araştırma ve makaleleri vardır. 
Dahası Maarif derneği başkanı olarak TSGL'nin, Ticaret Lisesi'nin ve Mersin kız Enstitüsü'nün yapımlarında öncülük etmiştir. 
Türkocağı, Halkevi, Çocuk Esirgeme gibi dönemin çok önemli kuruluşlarında başkanlık yapmıştır. 
CHP ilçe başkanlığı dahil bir çok kez yöneticilik, iki dönem milletvekiliği, Belediye Meclisi üyeliği de yapan Fİkri Mutlu'yu 1977 yılında kaybettik.
Hayatı kısaca şöyle:
1893’te Arpaçsakarlar Köyünde doğdu. Adana Muallim mektebinden mezun oldu. Yedek subay olarak 1 Dünya savaşına katıldı. Kafkas ve Filistin cephelerinde savaştı. 
Birinci Dünya savaşının bitiminden sonra Mersin’e döndü. İşgal döneminde Mersin Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Kurculuğunu yaptı. Kuvayı Milliye Mersin Grubu Harp Müşavirliği görevlerinde bulundu. Bir süre Alsancak Müfrezesi komutanlığını yaptı. Müfreze komutanı olarak girdiği KÜçük Ziyaret savaşında gözünü kaybetti. İstiklal madalyası ve TBMM takdirnamesi ile taltif edildi. Harp malulu olarak emekli edildi. 
Fikri Mutlu, Türkiye Kuvay-ı Milliye Mücahit ve Gazileri Cemiyeti Mersin Şubesi kuruculuğunu da yaptı. Derneğin yayın organında yazılar yazdı. İçel kurtuluşunu yazma komisyonunda görev aldı. Feride Mutlu ile evli olan Fikri Mutlu, Orhan Fikri, İlhan Sağlar ve Ali Kaya Mutlu olmak üzere üç çocuk babasıydı.
-----
Laikliklikten vazgeçerseniz önce din bozulur.. Bozulmuş olan din dönüp bütün devleti ve toplumu bozar....