ERGENEKON, BÜTÜN HAŞMETİYLE ABD’NİN VE FETÖ’NÜN TEPESİNE ÇÖKTÜ! | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:21  BAŞKAN SEÇER, ‘TARSUS KARBOĞAZI ÇEVRE FESTİVALİ’NE KATILDI  10:10  GEZEGENEMİZİ KURTARMAK İSTİYORSAK DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEĞE GEÇİŞ KAÇINILMAZDIR  21:40  GAZETECI A. VAHAP ŞEHITOĞLU, KıZ KARDEŞINI KAYBETTI  21:57  MERCAN’DA BİR İLK: ‘GECE GÖZLEM ETKİNLİĞİ’  21:35  ŞEHITOĞLU, DURAK’A TAM DESTEK VERDI  10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı 
ERGENEKON, BÜTÜN HAŞMETİYLE ABD’NİN VE FETÖ’NÜN TEPESİNE ÇÖKTÜ!

 

Av. İzzet Uludağ’ın Kaleminden

YARGITAY’DAN SONRA İSTANBUL 4. AĞIR CEZA MAHKEMESİ “ERGENEKON ÖRGÜTÜ YOKTUR” KARARINI VERDİ!

ERGENEKON KUMPASININ DESTEKÇİLERİ TÜRK MİLLETİ’NİN YÜZÜNE NASIL BAKACAK?

Bunların vicdanını mahkûm ediyoruz.
Bu konuda 25.04.2016 tarihinde yayımladığım yazımı yeniden paylaşıyorum!
Hiçbir kötülük saklı kalmayacaktır!

YARGITAY KARARI İLE KUMPAS ÇÖKTÜ, HEVESLER 
KURSAKTA KALDI 
Ve
“ZEHİR HAFİYE” KİMDİR?

“Laik Türk Ordusu’yla uğraşmasınlar. Bu topraklar bir günde cehenneme döner. Bu cehennem için tek şans var, Türk Ordusu’nun Gölgesi.” “TSK’ye sahip çıkınız!”
Bu sözü Lübnan Hizbullah’ın kurucusu Fadlullah, SANKİ BİR KAÇ YIL SONRA tsk’YE VE Türkiye’ye kurulacak kumpası biliyormuş gibi yazar Nihat Genç’e 2005 yılında söyler.
İçinde bulunduğumuz tablo, 11 yıl sonra aynen Sayın Fadlullah’ın söylediği gibi değil mi?
Cehennem! 
Türkiye’yi de yakıyor. 
Fadlullah’a göre, bu cehennemi önlemenin tek şansı Türk Silahlı Kuvvetleri idi! 
Peki, ne oldu da TSK, bu cehennem ateşinin bölgeyi sarmasını önleyemedi?
Düşünün!
Lübnan Hizbullah lideri Fadlullah, bu sözü yıllar önce neden sarf etmişti?
Fadlullah, bölgemizi, Türkiye’yi yönetenleri, bu yöneticileri etkileyenleri elbette iyi tanıyordu.

TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ VE MİLLİ DEVLETİ SAVUNAN AYDINLAR NEDEN HEDEF ALINDI?

Bu sözün sarf edilmesinden sadece 3 yıl sonra İstanbul Ümraniye’de bir gecekondunun çatısında bulunan el bombaları, TSK’ne ve milli devlete yönelik bir darbenin fitilini ateşlemiştir. 
Kumpas ve açılım birlikte yol almıştır aslında. 
2008 yılında sabahın köründe içinde başta Cumhuriyet başyazarı İlhan SELÇUK, ÇYDD Genel Başkanı Türkan SAYLAN ve diğer gazeteciler olmak üzere değerli aydınlar ile birlikte pek çok emekli ve muvazzaf subay gözaltına alındı. 
Süreci hepiniz biliyorsunuz, uzatmayacağım.
Ancak bu operasyonun nedeni çok önemlidir. 
ABD, Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde bölgeye nizam vermek istemektedir. 
Bu isteğe zaten 1995’li yıllardan sonra ABD’ye karşı mesafeli bir tutum alan “hizadan çıkan” TSK ve bazı parti liderleri ve milli devleti savunan aydınlar karşı çıkmaktadırlar.
Bunlar düzeltilmeli ve hizaya sokulmalıydı. 
Kumpas, şimdi herkes biliyor, devreye sokuldu. 
Fethullah GÜLEN’in dijital ekipleri daha sonra savunmalarda da ortaya çıkacağı gibi sahte deliller hazırladı. 
Bu sahte hukuki delillerin yanı başında AKP içinde konuşlanan pek çok milletvekili, gazeteci, televizyoncu ve sözüm ona aydın, bu operasyonun kamuoyu oluşturma hattını oluşturdular. 
2002 yılından bu yana AKP’ye açık destek veren vatan toprağından ve milletin bağrından kopmuş bazı liberal sözüm ona “solcu” aydın bozuntuları da bu furyada rol aldı. 
Hepsini saymaya gerek de yok ve yerimiz de.
Şamil TAYYAR, Taraf Gazetesi’nin meşhur bavulcusu Mehmet BARANSU, Ahmet ALTAN ve en önemlisi de her daim uygun yere tepeden konmayı beceren NAZLI ILICAK ve niceleri bu cehennem ateşine durmadan odun taşıdılar. 
O zamanki Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN da “bu davanın savcısıyım” demekten geri kalmadı. 
Abdullah GÜL de “Bir savcı bulun, bunu delillendirin” diye sahneye çıktı. 
Zekeriya ÖZ, baş aktör olarak atandı. 
O zamanki CHP Genel Başkanı Sayın Deniz BAYKAL, bu hukuk rezaletine tahammül edemeyerek isyan etti ve “Ben bu davanın avukatıyım” diye bu kumpasçıların karşısına Atatürk’ün kurduğu CHP’nin Genel Başkanı’na yakışır bir tavırla kahraman gibi dikildi. 
Bu kez de zaten 2003 Mart teskeresi nedeni “çizmeyi aşan” ve kara listeye alınan Sayın BAYKAL’a her kesimden keskin atışlar başladı. 
2008 Ekim Ayı’nda CİA’nın yan kuruluşu olduğu söylenen İSVEÇ SİLKROAD Enstitüsü bir rapor hazırladı. Raporda “Deniz BAYKAL’ın istifa etmeye ikna edileceği” tespiti (!) yapılmaktaydı. 
Sayın Baykal, 2010 Yılı Mayıs Ayı’nda bir kaset ortaya sürülünce “istifa etmeye ikna edildi.” (Bu kaseti kimin Fethullah GÜLEN’in adamlarından alıp ilgili yerlere servis ettiğine dair bir gazetecinin iddiaları da mevcuttur.)
Bakınız, iş TSK ve milli devleti savunan aydınlarla başlıyor, milli devleti kuran partinin genel başkanına kadar uzanıyor. 
Bu iş biraz tuhaf değil mi?
Bu gün Yargıtay 16. Ceza Dairesi, esas ve usulden bozma kararı ile bu operasyonun baştan sona gerçek bir kumpas (düzmece) olduğunu ortaya koymuştur.
Sıra, bu kumpası hayata geçiren, hangi kademede ve aşamada ve nerede olursa olsun, bütün sorumlularından hesap sorulmasındadır. 
Bu kumpasın en hararetli günlerinde benim “Zehir Hafiye” diye ifade ettiğim kişi, FİKRİ SAĞLAR’dır. 
Fikri Sağlar, o süreç başladığında “Ergenekon’un avukatıyım” diyen CHP Lideri Deniz Baykal’ın devlet içindeki illegal yapılanmanın adamı olduğunu elinde her hangi somut bir belge ya da bilgi olmadan öne sürmüştür. 
Fikri SAĞLAR, gördüğünüz gibi o günkü başbakan gibi bu davanın fahri savcılığına soyunmuştur. 
Sayın BAYKAL ve CHP, az kalsın “ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ” (!) NÜN TSK gibi bir başka sanığı oluyormuş. 
Fikri Sağlar, o günkü yazılarında ülkede vuku bulan bütün pis ve karanlık işlerin bu örgüt tarafından yapıldığını, “Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Özden Örnek’e ait darbe günlüklerinin Ergenekon soruşturması kapsamına alınmaması halinde devlet içindeki illegal yapılanmaların ortaya çıkartılamayacağını …” değişik yazılarında ifade de etmiştir. 
TMMB Susurluk Komisyonu eski üyesi (ZEHİR HAFİYE) Fikri Sağlar, Ergenekon davasında ceza alan generallerin sadece darbe teşebbüsünden yargılanmasını da yeterli görmemiştir. 
Anlaşıldığı gibi Fikri SAĞLAR, kumpasa alet olan ve daha sonra bazılarının Zekeriya ÖZ gibi ülke dışına kaçtığı, bazılarının yargılandığı savcı ve hâkimlerin hazırladığı sahte dijital delillere göre CMK’ya alenen aykırı bir yargılama sonucunda sanıkların aldığı 100’lerce yıllık cezalara da itiraz etmekten geri kalmamıştır. 
Kumpasın esas nedeni, TSK’nin hizaya sokulması ve milli devleti savunan aydınların susturularak PKK terör örgütü eli ile ABD ve İsrail’in bölgemizi ve ülkeyi BOP çerçevesinde biçimlendirilmek istenmesidir. 
Bu işte en faal rol oynayan, özellikle 12 Eylül 2010’da yapılan referandum sonrasında hükümet ama esas olarak da devlet içinde örgütlü ciddi bir güç haline gelen Fethullah GÜLEN Cemaati’dir. 
Yöntem, açılımı kullanarak, açılım da sonuç vermezse kalkışma yolu ile Büyük KÜRDİSTAN’ın kurulmasıdır. 
Zaten Fikri Sağlar, başından beri ve hatta bu güne kadar “PKK’yı yaşatan Türkiye’deki siyasi yanlışlıklardır. Şiddetin, silahlı mücadelenin sürmesi için her şey yapılıyor.” diyerek ülkeyi ve milleti teslimiyete hazır hale getirmeye çalışmaktadır. 
Geçtiğimiz hafta Fikri SAĞLAR, Can ERZİNCAN TV’de yöneticiliğini Nazlı ILICAK’ın yaptığı programa Mehmet ALTAN ve Aydın ENGİN ile birlikte katılmıştır. 
Bildiğiniz gibi Nazlı ILICAK, TSK’ne kurulan kumpasa en fazla destek verenlerin başında gelmektedir. Mehmet ALTAN ve kumpas sonrasında hayatını kaybeden İlhan SELÇUK’tan sonra Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan Aydın ENGİN de bu kumpasa destek vermişlerdir. 
Fikri SAĞLAR, bu programda PKK’nin sivil uzantısı HDP milletvekillerinin TBMM’ne gelen dokunulmazlıklarının kaldırılmasına dair fezlekelerine hayır oyu vereceğini CHP Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU’na rağmen ısrarla yinelemiştir. 
Hatta HDP buradan oy alamazsa ülkedeki durumun çok kötü olacağını ifade ederek milletin gönlüne korku tohumları ekmeyi de ihmal etmemiştir. 
Fikri SAĞLAR, bu programda TSK’nin binalarda sivilleri yaktığını üstü örtük bir biçimde ifade ederek TSK’nin PKK’yi ezme ve terörü önleme çabasına gölge düşürmüştür. 
Konuşmalarının en vahimi ise ülkemizin bölünme sürecine karşı beyinlerimizi köreltmeye çalışmasıdır. 
“Ülke bölünme tehdidi altında” diyen, milli devleti savunan ve süreci böyle değerlendirenlere “paranoyak” demekten de geri kalmamıştır. 
“Bölünme paranoyası” ne demek?
Elbette bu gün bu koşullarda PKK, asla ülkemizi bölemez. Bölemeyecektir!
Ama Fikri SAĞLAR’ın ısrarla gözden kaçırmaya çalıştığı silah depoları, hendekler, sığınaklar, EYPler, barikatlar, terör eylemleri, KCK ve DTK toplantılarında alınan ÖZERKLİK İLANI, bunca şehit, özerk yapılanmalar?
Bunlar ne işe yarayacak Fikri BEY? 
Bunların yanı sıra ABD ve İsrail bu konuda ne diyor, çabaları nedir? 
Daha 5 ay önce İsrail Adalet Bakanı Bayan Ayaled Shaked, "En büyük devletsiz ulusun bağımsızlık zamanı geldi. Biz tüm gücümüzle bölgede kurulacak Kürt devletinin arkasındayız" ifadelerini kullandı. Kürtlere yapılan haksızlığın düzeltilmesini isteyen Adalet Bakanı Şaked, devletin nerede kurulması gerektiğine dair koordinat da verdi. Şaked'e göre Kürdistan Türkiye ve İran arasında kurulmalı.
Bayan ŞAKED’e göre “KÜRDİSTAN”, Türkiye ile İRAN arasında kurulmalıymış!
Paranoya mı Fikri Bey?
Peh peh peh! 
Bu da yetmez mi?
Bakın İsrail kalkınma Bakanı Yardımcısı Ayoop KARA da geçen hafta bir açıklama yapmış ve demiş ki: 
“Acilen Kürdistan Devleti’nin kurulmasından yanayım.” Bu sözlerin arkasından da tüm dünyayı bu konuda adım atmaya çağırmış.
Nerede kurulacak bu İsrail’li bakanların KÜRDİSTAN dediği devlet Fikri Bey? Ayda mı? 
Demek ki bölünme projesi sadece bir paranoya değilmiş Fikri Bey! 
Gerçekten siz kime ya da neye hizmet ediyorsunuz?
Fikri SAĞLAR’ın cesaretle desteklediği ERGENEKON KUMPASI sürecinde ülkemizin en değerli insanları, Türkan SAYLAN, İlhan SELÇUK, Kuddusi OKKIR ve niceleri öldüler. 
Millet dağıtıldı, ayrıştırıldı. 
Bölge tarumar edildi.
Nihat Genç’e “Gözbebeğiniz gibi koruyun” dediği TSK, Fikri SAĞLAR’ın desteklediği bu darbeyi yiyince bütün bölge Sayın Fadlullah’ın tahmin ettiği gibi 2011 sonrası tam bir cehenneme döndürüldü.
Bu kadar ciddi tahribattan sonra rahat uyuyabiliyor musunuz Fikri BEY?
İntihar eden Yarbay Ali TATAR’a, ERGENEKON’un para kasası olduğu ileri sürülen ve beş parasız kanserden ölen Kuddusi OKKIR’a, İlhan SELÇUK’a, Türkan SAYLAN’a ve ölen ve yaşayan bütün diğer mağdurlara, Millet’e, CHP’ye, üyelerine, Sayın BAYKAL’a hesap vermeden diğerleri gibi nereye gidiyorsun Fikri SAĞLAR? 
Nasıl kurtulacaksınız bu ayıptan? 
Özeleştiri mi yapacaksınız?
Pardon dilemeyecek misiniz? 
Bülent ARINÇ gibi! 
Yoksa size de mi “KUMPAS” kuruldu, siz de mi kandırıldınız? 
ABD, İSRAİL ve Fethullah GÜLEN ile aynı istikamette yürüyünce insan “ZEHİR HAFİYE” olamıyor.
Bir gün geliyor, gerçek ortaya çıkıyor ve maskeler düşüyor. 
Perdenin kapanıp kapanmadığını zaman gösterecek elbette. 
25.04.201



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA