Cumhuriyet Devrimi’nin Tonguç Babası | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM 
Cumhuriyet Devrimi’nin Tonguç Babası

 

ÖNER YAĞCI

“Milli mücadelede sınanmış, devrimin hızına ayak uydurabilecek, yeni işleri omuzlayarak yürütecek, kopacak fırtınalara göğüs gerebilecek, yılmadan, bıkmadan, gece gündüz demeden çalışabilecek, çevresine toplayacağı iş arkadaşları ile kaynaşacak, yeni işlere sokacağı tüm meslektaşlarını gereksiz yere hırpalayıp kırmayacak, hafiyeler kullanmayacak, jurnalcilerin getireceği yanlış haberlere kulak asmayacak, meslektaşlarını lekelemeye kalkmayacak, hoşgörü ve saygı gösterecek, Gazi’nin dediği gibi ‘Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’ yöneticiler…” diyen bir toplumsal devrimci, bir devrim öğretmenidir İsmail Hakkı Tonguç.

YAŞARKEN EFSANE OLMAK

Yaşarken efsane olmuş büyük insanlarımız var… Yaşarken efsane olmak, doğanın insanlara en büyük armağanıdır. Bu armağan insan olmayı başarmış, ondan sonra da başkalarına insan olabilmenin yolunu yordamını öğretmeye kendini adamış olanların aldıkları bir armağandır.

Bir Anadolu efsanesi olan Tonguç deyince aklıma, gerçekçilik ve insana dostluğa, çalışmaya değer vermek; insanın aklını ve elini kullanarak doğayı, kendisini ve toplumunun yazgısını değiştirebileceği düşüncesi geliyor. Adanmışlık geliyor. Bir insanın toplumuyla özdeşleşmesi geliyor. Eski yaşamın suskunlaştırdığı, insanlıktan çıkardığı koşulları kaçınılmaz bir devrime yöneltmeyi amaçlayan yeni bir yaşam tasarımının mimarı geliyor.

1893’te bugünkü Bulgaristan’ın Silistre-Tatar Atmaca köyünden çıkıp parasız yatılı olarak Kastamonu Öğretmen Okuluna giren, İstanbul Öğretmen Okulunu bitirip çeşitli öğretmen okullarında resim-iş, beden eğitimi öğretmeni olarak çalışan Tonguç, Gazi Eğitim Enstitüsünde Resim-İş bölümünü kurar. “Eğitim yolu ile canlandırılacak köy” düşünün, eyleminin mimarı, resim-iş öğretmeni Tonguç, Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan tarafından getirildiği İlköğretim Genel Müdürlüğünde 3.8.1935-21.9.1946 arasında 11 yıl 1 ay 17 gün görev yapar. Bu dönem eğitimde büyük devrimlerin gerçekleştiği dönemdir.

Kurduğu Köy Enstitüleri eğitim sistemi, topraklarımızda yetişmiş yurtsever eğitimcilerin ülke gerçekleriyle çağdaş eğitim bilimlerinin sentezinden yarattıkları özgün bir modeldir. Bu sistem, eğitim ordumuza armağan ettiği 20 bine yakın bilinçli eğitimcinin yanı sıra, çağdaş edebiyatımıza Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Dursun Akçam, Mehmet Başaran, Ümit Kaftancıoğlu, Ali Yüce, Yusuf Ziya Bahadınlı, Emin Özdemir, Adnan Binyazar, Osman Şahin gibi onlarca yazarı da armağan eden Köy Enstitüleri ile, yüzyıllar boyu kaderine terk edilmiş köy insanının bilimin yol göstericiliğinde çağdaşlaşması, insanlaşması mücadelesinin simgesidir.

Aydınlığımızın en güzel kokan çiçeklerindendir Tonguç. Hasan-Âli Yücel, “Tonguç, zekâca taze, düşünüşçe yeniydi. Onun için daima devrimci kaldı,” diyor. Nafi Atuf Kansu, “El’in, insan elinin doğayı, maddeyi ve insanoğlunun yazgısını nasıl değiştirebileceğini öğretmek isteyen bir devrim eğitkeniydi Tonguç,” diyor. Yaşar Kemal, “Tarihimizin büyük adamlarından biri” diyor Tonguç için. Aziz Nesin, “Tonguç, sözü, düşüncesi ve bütün davranışları birbirine uygun, toplumumuzda az görülen ülkücü bir kişiydi,” diyor. Vedat Günyol’a göre “Mucize Adam… Türk eğitiminin gelmiş geçmiş en özgün atılımını gerçekleştiren yaman bir eğitimci…” dir.
 
Uzun bir yolculuğa ilk ürkek adımlarını atarken yaşadığı gerçeklik, ona adımlarını sağlam atması gerektiğini öğretiyordu. Yaşam derslerini alırken kavganın doruğunda Cumhuriyet yaratılmıştı. Umuda, düşe yönelen adımların kararlılığını görerek gürleştirdi sevdasını. İleri-geri, aydınlık-karanlık savaşıydı bu, yerini almalıydı. Eğitimciydi, nedir benim görevim dedi, ne yapmalıyım? Dünya tarihinin en devrimci eğitim arayışlarını, inceliklerini inceledi. Yoksulluğun, parasızlığın ortasında düşlerine sımsıkı sarılmış insanları kuyunun dibinde de olsa bulup çıkardı. Eğitimin ve iş eğitiminin bir sosyal devrimin gerçekleştirilmesi yolunda nasıl kullanılabileceğini aradı ve sistemini yarattı.

TOPRAK İNSANLARININ CANLANDIRILMASI

Cumhuriyet Türkiye’sinde doğru, gerçekçi ve devrimci adımın toprağın, toprak insanlarının canlandırılmasında, diriltilmesinde, insanlaştırılmasında, bilinçlendirilmesinde olduğuna karar verdi. Toplumsal devrime temel olacak topyekûn bir bilinçlendirmenin büyük adımlarının tasarımını yapmaya, gücü ve olanaklarıyla bu tasarımı gerçekleştirmeye adadı kendini.

O dönemde dünya kaynıyor, faşizm ve savaş fırtınalarıyla kahroluyordu insanlık ve bir avuç insanın Anadolu’da umudu, gerçekleştirmek istedikleri düşler vardı. Emperyalizmden yeni kurtulmuş genç Cumhuriyetin gönendirilmesi için amansız bir kavgaya giriştiler.

Toplumumuzun yapısına ve tarihsel gelişmesine en doğru tanıları koyan bir aydındı Tonguç. Kurtuluş savaşından sonraki Türkiye’nin gerçekliğini, Anadolu’da gerçekleşen ve tüm mazlum uluslara örnek olan görkemli bir devrimin niçin duraklayıp çıkmaza saplandığını, kendini sürdüremeyip, toplumsal bir devrime dönüşemediğini çok iyi kavramıştı. Onun eylemi, koşulların verdiği olanakların kullanıldığı devrimci bir taktikti. Eğitim alanında bağımsız adımlar atarak yürümekle altyapıyla ilgili dönüşüm adımlarının atılamadığı koşullarda bunun temelini hazırlamayı tasarlamıştı.

Onun Köy Enstitüleri sistemiyle varmak istediği amaç, Dağlarca’nın “Öyle dalmış ki yüzyıllar süren uykusuna,/ Uyandırmazsan,/ Uyanacak değil” dizelerindeki gibi uyuyan, uyutulan köylülüğü uyandırmak, canlandırmak, “sınıf bilinci”ni edinmiş köylüler yetiştirmekti. Devrim için eğitimdi onun sistemi, üretim için eğitimdi. Bilinçlenen emekçi kitleler kendi görevlerinin bilincine elbette varacaklardı.

Ülkemizin de sınıflı ve sömürünün yoğun olduğu bir ülke olduğu gerçeğinden yola çıkarak, toplumun en çok sömürülen yoksul köylülerin bilinçlendirilmesinin asıl görev olduğunu doğru olarak, büyük bir gerçekçilikle saptamıştı. Bunu sağlayacak olan çeşitli altyapı ve üstyapı değişiklikleriyle birlikte eğitimin öneminin bilincindeydi.

Bu topraklarda aydın olmayı başarmak, hele ki büyük insan olmak kolayına bir iş değildi. Bunu başardı, sıradanlığı aştı, fırtınalara göğüs gerdi, Türkiye’yi insanlarıyla birlikte tanımak için çabaladı ve hep gerçekçi, hep devrimci kaldı.

İlk eğitmen kursunun başladığı Temmuz 1936’dan başlayan yeni bir eğitimle canlandırma deneyinin baş mimarıydı o. Bir seferberlikti bu sistem. Bu sistemdeki kurumlar artık “okul” değil, bir yaşam ve iş yurduydu. Doğru adım atıldığının kanıtı, sistemle yetiştirilenlerin yaşamları boyunca değerlerini dirençle taşımalarıydı. Uygun koşulların yarattığı siyasal güç desteği bir yana, bir inançla ve kararlılıkla gerçekleştirilmişti bu.

KORKUNUN YENİLMESİ İÇİN YAŞAYAN BİR AYDINDI

Yalnızlığın ve korkunun yenilmesi için yaşayan bir aydındı. “İnsanoğlunun kazanacağı en büyük zafer, korkuyu yenmesiyle elde edeceği zaferdir,” sözünün toprağa basması, efsaneleşmesi oldu yaşamı.

Onun korkuyu ve yalnızlığı yenmesinde Atatürk başta olmak üzere İnönü ve Nafi Atuf Kansu gibi devlet adamları, Mustafa Necati, Saffet Arıkan, Hasan-Âli Yücel gibi bakanlar vardı. Tonguç’un yanında, ona güç veren, hep birlikte olan, ipek gibi dostluklarla gelişen gözü pek, yakın tarihimizin adsız kahramanları olan, her biri efsane olan Ferit Oğuz Bayır, Rauf İnan, Hürrem Arman, Süleyman Edip Balkır, Şerif Tekben, Sıtkı Akkay, Lütfi Dağlar, İ. Safa Güner, Şinasi Tamer, Hayri Çakaloz, Enver Kartekin, Ömer Uzgil, Nazif Evren gibi öncü eğitimciler vardı. Bu imecenin yarattığı köylü çocukları vardı, hepsi de köyden gelen binlerce çocuk. Bu gerçekçi devrimcilerin dirilttikleri insanlarla başlayan aydınlar kuşağı, yaşamımıza can suyu taşıdı. Birbirlerine dayandılar, birbirlerinden güç aldılar. Sayıları azdı ama umutları çoktu, düşleri büyüktü. Kardeşçe bir yaşam özlemiyle “dayanışma” sözcüğünü dirilttiler. İnsanı dirilttikleri, özgürleştirdikleri gibi...

Köyde Eğitim, Eğitim Yolu ile Canlandırılacak Köy, Öğretmen Ansiklopedisi ve Pedagoji Sözlüğü, Mektuplarla Köy Enstitüsü Yılları/1935-1946, Kitaplaşmamış Yazıları gibi kitapları olan; hakkında Tonguç’a Kitap, Piramidin Tabanı: Köy Enstitüleri ve Tonguç (Hürrem Arman), Eğitimde İki Anıt: Yücel-Tonguç (Süleyman Edip Balkır), Devrim Açısından Köy Enstitüleri ve Tonguç (Engin Tonguç), Bir Eğitim Devrimcisi: İsmail Hakkı Tonguç (Engin Tonguç), Tonguç Baba: Ülkeyi Kucaklayan Adam (Mehmet Cimi), Tonguç ve Enstitüleri (Pakize Türkoğlu), Çeşitli Yönleriyle Tonguç (Haz. Mustafa Aydoğan), İsmail Hakkı Tonguç Sempozyum Bildirileri (Haz. Prof. Dr. Kemal Kocabaş), Büyük Oğul Efsanesi/ Tonguç’un Romanı (Öner Yağcı) gibi kitaplar yazılan Tonguç’u ölüm yıldönümünde saygıyla anmak boynumuza borçtur.

24 Haziran 1960 günü cenazesinin kalktığı Ankara’daki Cebeci Mezarlığında konuşanlardan Fakir Baykurt bu borcumuzu şöyle anımsattı: “Açtığın köyü canlandırma, köylüleri uyandırma çığırından dönülmüş gibi görünse de, köyler yabancıların yardımıyla sağlanan baraka okullarla donatılmaya çalışılsa da üzülme: Kafalara, gönüllere ektiğin tohumlar bir gün daha gür yeşerecek. Her 17 Nisan’da sana çiçekler getireceğiz. Yalnız biz değil, bizlerden sonra gelecek çocukların da vefalı olacağız, üzülme...



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA