Geçtiğimiz Ağustos ayında dünyanın Almanya, İspanya, İtalya gibi değişik ülkelerinden Uluslararası Gönüllü Çalışma Kampı için Mezitli’ye gelen 8 genç, Mezitli Belediyesi Mutlu Yaşam Köyü, Yaşlı Bakım Merkezi, Su Dünyası gibi alanlarda farklı kültürel ve sosyal çalışmalara katılmışlardı. Yaklaşık 15 gün süreyle Mezitli’de bulunacak olan gençler kent ve ülke tanıtımı açısından da önemli bir işlevi de yerine getirmişlerdi. 
Geçtiğimiz yaz Dünyanın değişik ülkelerinden Uluslararası Gönüllü Çalışma Kampı için Mezitli’ye gelen gençler, unutulmaz anılarla ülkelerine döndü. Gençlerden hukuk eğitimi alan öğrenci Marianna Sorbilli, Mezitli’de yaşadıklarını İtalya’nın önemli magazin dergilerinden La PIAZZA’da makale olarak yayınladı. Mezitli’de bulunduğu süre içerisinde katıldığı etkinliklerden fotoğraflar da paylaşan Marianna Sorbilli, ‘Mersinin kalbinde, Türkiye’nin güneyinde Mezitli’ başlıklı yazısında, dışarıdan Ortadoğu olarak görülen ülkelerin ne denli büyük insan hazinelerine sahip olduğunu dile getirdi. 
ABLA DİYE ÇAĞIRILIYORDUK
Sorbilli, yazısında “Orada yaşadığım tecrübe Türk insanının misafirperverlik seviyesiyle ilgili güzel bir his kazandırdı. Biz onlar için dünyanın her yerinden gelmiş kardeşleriz. Her zaman kibar, toplumlarının  ve kültürlerinin bir parçası olmamıza izin veren Mezitli halkı tarafından ‘Abla’ diye çağırılıyorduk” ifadelerine yer verdi.
Mersin’in kalbindeki, Türkiye’nin güneyindeki Mezitli halkı tarafından sıcak karşılandığına, Dünyanın farklı yerlerinden bir grup gönüllüyle beraber sosyal yapının içinde yer alarak, bu küçük topluluğun büyümesi ve gelişmesine katkı sağlamak için eşsiz bir fırsat bulduğuna vurgu yapan Sorbilli, Mezitli Belediyesi’nin, Mutlu Yaşam Köyü, Aktif Yaş Alma Evi, Kadın Üretici Pazarı, Down Kafe, Su Dünyası gibi projelerinde çalışma yaptıklarını anlattı. 
GENÇLER İLÇEMİZİ DÜNYAYA TANITTILAR
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan da, gençlerle çalışma yaptığı alanlarda ziyaret ederek, Mezitli’nin kültürel ve tarihi zenginliklerini anlatmıştı. Gençlerin Mezitli’den ayrılmasının ardından iletişimi koparmadıklarını söyleyen Başkan Tarhan, “İtalya’nın önemli dergilerinin birisinde genç arkadaşımızın Mezitli ve çalışmalarımızla ilgili övgü dolu ifadeler kullanması gurur verici. Amacımız Mezitlimizi dünyaya en güzel şekilde tanıtmaktır. Bu şekilde karşılıklı ilişkiler kurularak, kentimizin tanınmasına katkı sunabiliriz. Geçtiğimiz yaz Mezitli’ye gelen gençler, 15 gün süreyle belediyemizin farklı alanlarında ellerinde kazma küreklerle çalışma yaptılar. Aynı zamanda ülkemizin güzelliklerini tanıma fırsatı da buldular. Gençlerimiz burada örnek bir çalışma sergilerken, ülkeler arası dayanışma ve kardeşliği de pekiştirdiler. Kendileri ülkelerine gittikleri zaman Mezitli’den, Mersin’den Türkiye’den güzel anılar paylaştılar. Yazılan bu makale yapmak istediğimiz şeyi başardığımızı gösteriyor” dedi.
İtalyan öğrenci Sorbilli, makalesinde şu ifadelere yer verdi:
“Mersinin kalbinde, Türkiye’nin güneyinde Mezitli
Türkiye’nin güneyindeki kısa tecrübem, dünyanın bu bölgesini keşfetme ihtiyacından ve en önemlisi sosyal ve politik sorunlarla mücadele eden ülkelerden birine küçük bir katkı sunmamdan doğmuştur.
Birçok insanı büyüleyen, aynı zamanda medya ve gazete aracılığıyla evimize gelen haberler ile birçoğuna korku veren bir Orta Doğu…
Bilindiği üzere Suriye, İran ve Irak ile olan sınırlar birçok yaşamı ve insan haklarını etkiledi. Bu yüzden barış ve birey özgürlüğü tehdit altındadır.
Ancak, durumun derinliği ile ilgili kısıtlı bilgim, politik yönü hakkında tartışmama daha fazla olanak vermemektedir. Bütünüyle anlamak için başlı başına bir çalışma gerekmektedir.
Bu karmaşadan etkilenen insanlara, en çok da mağdur olanlara yakın olma imkanına sahip olmak adına,  uluslararası bir organizasyon tarafından desteklenen bu insani göreve dahil olmaya karar verdim. 
Gelişimle beraber, Mersin’in kalbindeki, Türkiye’nin güneyindeki Mezitli halkı tarafından sıcak karşılandım. Dünyanın farklı yerlerinden bir grup gönüllüyle beraber sosyal yapının içinde yer almak, bu küçük topluluğun büyümesi ve gelişmesine katkı sağlamak için eşsiz bir fırsat buldum.
Entegrasyon, anlayış ve barış; hepimizin derinden yatırım yaptığı projenin temel hedefi ve tek amacıydı. Düşüncelerimizi paylaşırken sosyal, politik ve dini kısıtlamaları olmayan bir gökkuşağı yaratma fikrine vardık.
Günlerimizin çoğunu farklı ülkelerden insanları tanımaktan heyecan duyan çocuklarla geçirip, harika fikir ve kültür alışverişinde bulunduk. Görevimiz, onlar için katılabilecekleri projeler üretip, yaratıcı zihinlerini geliştirmekti ve en çok da karşılaştıkları gündelik mücadelelerden ve korkulardan daha fazlasını hayatın sunacağını onların farkına vardırmaktı. 
Çocukların çoğu çevre köylerin farklı yerlerinden geliyorlardı ve onlarla el ele vererek insanların ihtiyaçları doğrultusunda kullanılacağı ‘Mutlu Yaşam Köyü’ inşasında her gün enerjik bir şekilde çalıştık. Bu yüzden, yerel uzmanların da desteğiyle, yapının etrafını çeviren alanın iyi korunmasında hemfikir olduk. Güzel ve renkli çiçeklerle alanı süsledik. Çocuklarla beraber yerli halk da bu girişimi coşku ve sevinçle karşıladı. Dahası ve en önemlisi, özenle ve büyük bir hevesle katılım sağladılar ki; umarım daha iyi bir gelecek için büyürlerken de eşlik edebilirim.
Bu muhteşem multi kültürel aileyle hep birlikte, fiziki olarak yetersiz ve yaşlı insanlarla da ilgilenmemiz gerektiğiyle ilgili hemfikir olduk. Orada yaşadığımız en iyi deneyim: İletişimimiz sözcüklerle değil (hiçbirimiz Türkçe konuşamıyordu), kalbin en derinliklerinden gelen dil ile sağlanıyordu ve bu dil gerçek bir gülümsemeye ve sıcak bir sarılmaya dönüşüyordu.
Kadın mesleklerinin tanıtılması ve Mezitli Belediyesi’nin yenilenmesi gibi, yerli halkla entegrasyonu artıracak birçok projede de bulunduk. Bütün Mezitli halkı bizi inanılmaz şekilde karşıladı. Bu küçük topluma derin bir şekilde entegre olmuş hissettik ve en önemlisi ihtiyaçları olan yardımı sağlarken keyif aldık. Yemeklerimize Down Kafe ev sahipliği yaptı. Orada, kendimizi hem evimizde gibi hissettik, hem de büyük ailelerinin bir parçası gibi hissettiren harika insanlarla vakit geçirdikİnanıyorum ki; farklı kültürleri kabul etmek, her toplumun vazifesidir. Ancak, samimi bir entegrasyon çerçevesinde şekillenmeli ve gelişmelidir. Bazen ve genellikle, bilinmeyen kültürlere karşı olan korku; çekingenlik, engel ve savaşlar meydana getirir.
Farklı oluşumuz; aynı umutlarla, aynı ihtiyaçlara yönelen aynı insan ırkından olduğumuzu unutturmamalıdır. 
Diğer insanlara, özellikle dünyanın diğer yerlerinde her şeyini kaybetmiş, bir gülümsemeye ve yeni bir başlangıç için sarılmaya korkunç derecede ihtiyacı olanlara umut ışığı olacağının farkındayız (yalnız olduğumuzu da düşünmüyoruz).
Dünyanın her yerinde büyüyen dayanışma ve anlayış köprüsünü göreceğimden umutluyum. İnsanları korkutan şey bilmedikleri şeydir, ya da her ne sebepten olursa olsun bilmeyi reddettikleri şeydir.
Ziyaret ettiğimiz ve evini bizlere açan ailelere ne kadar teşekkür etsem azdır. Bu deneyim bana, Türk insanının misafirperverlik seviyesiyle ilgili güzel bir his kazandırdı. Biz onlar için dünyanın her yerinden gelmiş kardeşlerdik. Her zaman kibar, toplumlarının ve kültürlerinin bir parçası olmamıza izin veren Mezitli halkı tarafından ‘Abla’ diye çağırılıyorduk.
Her yıl farklı kültürel kökenlerden milyonlarca genç, hem kendi toplumlarında, hem de dünyanın farklı yerlerinde küçük de olsa katkı sağlamaktadırlar. Gerçek şu ki; bu gençler bir toplumun paha biçilemez değerleridir ve unutulmamalıdır ki, sınırlar sadece siyasettir, geri kalanlar için hepimiz aynı insan ırkıyız.”
Marianna Sorbilli