10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı mı…

Artık gazeteciler acı acı gülüyor. Bayram olmadığının farkındalar. Ne yazık ki öyle bir gün kalmadı. Ancak sorunları konuşmak için iyi bir neden. Yoksa pek bizim de gündeme getireceğimiz yok. Cemiyetin son seçiminde başkanlığa aday olan Fatih Şahin bir toplantı düzenledi. Amacı sorunları konuşmaktı. Bunu görev üstlendi, duyuru yaptı, çok ta olumlu tepki aldı. O ana kadar sesi çıkmayan ya da benim duymadığım cemiyet hemen etkinlik programı açıkladı. Program güzel. Fakat yerel seçim öncesi Büyükşehir ile daha doğrusu büyükşehrin düzenlediği bir yemeğe ne gerek vardı. Sosyal medyada davetlerin bile büyükşehir tarafından yapıldığı belirtiliyor. Sanıyorum burada ilişkiler! Ön plana çıkıyor.

Artık medyanın yapısı değişti. Önce patronlar değişti, artık çalışanların da gazeteci olmayanlar tarafından çıkarılması başladı. Çıkan bazı dergilerde bunu görmeye de başladık. Mersin önemli bir yer. Ekonomisi ile sosyal hayatı ile ve medyasıyla. Fakat gittikçe geriye gidiyoruz. Çok güzel yerel gazetelerimiz var. Bin bir güçlükle de olsa bunu başarıyorlar. Aynı şekilde çok güzel yayın yapan TV-radyolarımız var. Hepsini kutluyorum. Fakat silkinme için güçlü bir cemiyete ihtiyaç var.

Cemiyet Başkanı uzun süredir basın camiasının içinde. Bir televizyon satın alarak bu işe soyundu. Şu anda da en etkili yerel televizyon. Gerçekten de zoru başararak televizyonunu bu günlere getirdi. Fakat sonuçta bu işin emekçisi değil ve hiç olmamış, aynı bir önceki başkan gibi. Bunun için başkanı suçlamıyorum. Yönetiminde bu işin içinden gelen arkadaşlar var. Onlar bu uyarıyı yapmalıydı. Nasıl, seçim öncesi olmamasına rağmen daha önce büyükşehrin verdiği yemeğe karşı çıktıysa yine karşı çıkmalıydı.

Cemiyetin gazeteci olmayanları ayıkladığını öğrendim. İnşallah bu haber doğrudur. Çok sevindim. Yakında ayrıntıları öğreniriz. Bu iyi bir adım. Cemiyet iyi bir yolda ilerleyecekse bu çok önemli. İşsiz gazeteci sayısı rekor seviyede… Böyle de devam edecek gibi. Yerel gazetelerin kâğıt, malzeme sıkıntısı had safhada. Diğer sektörlerde de başlayan kapatmaların, iflasların bizim sektörümüzde yaşanmaması en büyük arzumuz. Şimdi bir seçim takvimi var ve bunun da bir piyasası oluştu. Yani 1 Nisan’dan sonra bizi iyi günler beklemiyor.