ABDULLAH ÖZDEMİR; “BAKLİYATIN ALTIN DÖNEMİNE ULAŞMAK İSTİYORUZ” | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:21  BAŞKAN SEÇER, ‘TARSUS KARBOĞAZI ÇEVRE FESTİVALİ’NE KATILDI  10:10  GEZEGENEMİZİ KURTARMAK İSTİYORSAK DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEĞE GEÇİŞ KAÇINILMAZDIR  21:40  GAZETECI A. VAHAP ŞEHITOĞLU, KıZ KARDEŞINI KAYBETTI  21:57  MERCAN’DA BİR İLK: ‘GECE GÖZLEM ETKİNLİĞİ’  21:35  ŞEHITOĞLU, DURAK’A TAM DESTEK VERDI  10:14  HALKIN BAŞKANI SEÇER, MAZBATASINI HALKLA BİRLİKTE ALDI  10:02  MTSO, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞTAYıNA HAZıRLANıYOR   09:59  ÇAKıR: “DEMOKRASIDE KAYBEDEN OLMAZ”  09:49  “AVUKAT İÇİN DE ADALET!”  09:37  AHMET SERKAN TUNCER, MEZITLI BELEDIYESI’NE İLK ADıMıNı ATTı  09:33  TOROSLAR’ıN YENI BAŞKANı YıLDıZ, MAZBATASıNı ALDı  09:31  BAŞKAN ABDULLAH ÖZYIĞIT, MAZBATASıNı ALDı  09:07  A.VAHAP ŞEHITOĞLU, CHP TOROSLAR BELEDIYE MECLIS ÜYELIĞI’NE SEÇILDI  22:30  ESAT ARSLAN: MOSKOVA SALDıRıSıNıN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI  20:37  ABDURRAHMAN YıLDıZ’DAN TEŞEKKÜR MESAJı  20:34  VAHAP SEÇER, REKOR OYLA YENİDEN ‘BAŞKAN’  20:34  YENIŞEHIR YENIDEN ABDULLAH ÖZYIĞIT DEDI  10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı 
ABDULLAH ÖZDEMİR; “BAKLİYATIN ALTIN DÖNEMİNE ULAŞMAK İSTİYORUZ”

 

Mersin Ticaret Borsası (MTB)  ve Ulusal Baklagil Konseyi (UBK) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, bakliyat üretimiyle ilgili sorun ve görüşlerini paylaştı. 

Özdemir, “Son dönemlerde yerli ve milli politikalar geliştirmek için yoğun bir şekilde çabalıyoruz. Üretimde sıçrama yaratacak yeni politikalar geliştirmeliyiz. Mevcut olumlu adımları ise uzun vadede kalıcı hale getirmeliyiz. Aksi taktirde dünya pazarlarında rekabetçi olmamız mümkün değildir. Önerilerimizin uygulamaya geçirilmesiyle, üreticilerimizin tekrar bakliyat üretimine yöneleceğini düşünüyoruz. Böylece bakliyatın altın dönemi olan 80'li yıllardaki konumumuza ulaşabileceğimize inanıyoruz” dedi. 

Hüsamettin TANRIKULU 

Mersin Ticaret Borsası (MTB)  ve Ulusal Baklagil Konseyi (UBK) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir; 25 Aralık’ta gerçekleştirilen UBK 8. Olağan Genel Kurulunda bakliyat sektöründeki temel sorunlara ilişkin görüşlerini ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini paylaştı. Özdemir,  Kuru Fasulye İçin Gümrük Vergisinin Kaldırılması, Üretim Planlaması ve Tarımsal Veri Sistemi, Tarımsal ARGE'ye Ayrılan Pay, Sertifikalı Tohum Üretimi ve Kullanımı, Münavebeli Ekim Sistemi, Havza Bazlı Destekleme Modeli, TMO'nun Daha Etkin Hale Getirilmesi ve Nadas Alanlarının Üretime Kazandırılması Projesi ile konulara değindi. 

Özdemir’in sorunlara yönelik çözüm ve görüşlerini ise şu şekilde sıraladı; 

1.NADAS ALANLARININ ÜRETİME KAZANDIRILMASI PROJESİ 
Bakanlığımız, 1994 yılında sona eren Nadas Alanlarının Daraltılması Projesi'nin bir benzeri olan "Nadas Alanlarının Üretime Kazandırılması" pilot uygulamasını 2018 yılının Mart ayında başlattı. Orta Anadolu Bölgesinde yer alan 9 ilde nadasa bırakılan 50 bin dekar alana nohut ekimi yapmak suretiyle proje başlamış durumda. Ancak, ülkemizde yaklaşık 40 milyon dekar nadas alanı var. Bu projeyi alan olarak çok daha geniş ölçekte ve çeşitli bakliyat ürünlerini de kapsayacak şekilde genişletmemiz gerekiyor. Böylece bakliyattaki arz açığının kapanacağına ve verimlilik artışının sağlayacağına inanıyorum. 

2.TMO'NUN DAHA ETKİN HALE GETİRİLMESİ 
Bu yıl içerisinde alınan kararlar ile TMO'nun daha etkin hale getirilmesini olumlu karşılıyoruz.24 Ekim tarihinde TMO'ya, hububatın yanında bakliyat alım satımı, ihracatı ve ithalatı için yetki verildi. Ayrıca, nohut ve yeşil mercimek yeniden alım kapsamına dahil edildi. TMO bu şekilde kendisinden beklenen regülatör rolünü yerine getirebilmek için ihtiyaç duyduğu araçlara sahip oldu. 2018 yılı Aralık ayı itibariyle 95 bin 871 ton nohut, 14 bin 368 ton yeşil mercimek alımı gerçekleştirdi. TMO alımını yaptığı bu ürünleri gerekli zamanlarda piyasaya arz ederek fiyat dalgalanmasını önleyecektir. Bununla birlikte çiftçilerimizin sonraki sezonda bu ürünlerin ekimine devam etmesini sağlayacaktır. 

3.HAVZA BAZLI DESTEKLEME MODELİ 
Tarım ve Orman Bakanımız "tarımın havza bazlı yönetileceğini, desteklemelerin de havza bazlı verileceğini" ifade etmişti. Ülkemizde hangi havzada hangi üründen en yüksek verim alınacağına yönelik Bakanlığımızın model üzerinde çalıştığını basınımızdan takip ediyoruz. Nasıl ki sanayide 'kümelenme' üretimin, verimliliğin ve rekabet gücünün artması açısından önemli ise, tarımsal açıdan da havza modeli aynı temellere dayanmalıdır. İklim, su kısıtı, çiftçilerin üretim alışkanlıkları, toprak ve topografya verileri gibi faktörler iyi analiz edilerek bu model oluşturulmalıdır.  Mevcut uygulamada ülkemizdeki 957 ilçenin 944 tanesi ayrı birer havza ilan edildi. Nohut 65 ilde 522 havzada, kuru fasulye 64 ilde 290 havzada ve mercimek 40 ilde 200 havzada destekleniyor. Her çiftçi doğal olarak kendi ürettiği ürünün kendi bölgesinde desteklenmesini ister. Ancak bir ürünün çok farklı bölgelerde ve fazla sayıda havzada desteklendiği bir modelin başarılı olması mümkün değildir. Çünkü havza modelinin ana amacı nohut havzaları, kuru fasulye havzaları ve mercimek havzaları gibi ürün bazında uzmanlaşmış üretim bölgelerinin oluşmasıdır. Bu nedenle bir havzada sadece bir veya en fazla iki ürünün üretimine destek verilirse bu model sağlıklı bir şekilde işleyecektir. Oysa mevcut modelde havza başına yaklaşık yedi ürün düşüyor. Bu kapsamda, Bakanlığımızın üzerinde çalıştığı Havza Bazlı Destekleme Modeli her talebe cevap vermeye yönelik olmamalıdır. Adına uygun olarak, üretim havzalarının oluşmasını sağlayacak şekilde kurgulanması gerektiği kanaatindeyiz. 

4.MÜNAVEBELİ EKİM SİSTEMİ 2017 
yılında gerçekleştirdiğimiz UBK Genel Kurulumuzda münavebeli ekim sisteminin önemini bir kez daha vurgulamıştık. Devletimiz bu konuda önemli bir karar aldı.2018 yılından itibaren bir parsele aynı tek yıllık bitkinin arka arkaya üç kez ekilmesi durumunda üçüncü üretim için destek ödemesi yapılmayacak. Münavebeli ekimi teşvik eden bu uygulamanın, arazi denetimleri sıkı bir şekilde yapıldığı taktirde, büyük yarar sağlayacağına inanıyoruz. Ancak bu kararın, şu an arz açığı bulunan kuru baklagillerin temel özelliklerine göre yeniden ele alınmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Çünkü bir tarlaya uzun yıllar aynı ürünü ekmek tarlayı zayıflatmakta, kimyasal gübre ihtiyacını artırmaktadır. Oysa kuru baklagiller toprağı azot bakımından zenginleştirir.Kimyasal gübreye olan ihtiyacı büyük ölçüde azaltarak aynı topraktan sürekli olarak ve yüksek verimde ürün alınmasını sağlar. Bu doğrultuda, bakliyat ürünlerinin münavebeli ekim sistemi kapsamında ekiminin zorunlu hale getirilmesi gerektiği kanısındayız. 

5. SERTİFİKALI TOHUM ÜRETİMİ VE KULLANIMI 
Bakliyat üretiminde artışı engelleyen nedenlerden bir tanesi verim sorunudur. Üreticilerimizin ihtiyaç duyduğu kaliteli ve dayanıklı tohum çeşitlerini üretecek altyapı mutlaka güçlendirilmelidir. Bu altyapı aynı zamanda ürün safiyetinin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. Oysa sektörümüzde sertifikalı tohum kullanımı oldukça düşük seviyededir. Sertifikalı tohum üretim desteği (kg başına 50 kuruş) yaklaşık 10 yıldır ve kullanım desteği (dekar başına 20 lira) son iki yıldır aynı seviyede bulunuyor. Bakanlığımızdan beklentimiz bu desteklerin artarak devam etmesi ve özel sektörün bu konuda daha fazla teşvik edilmesidir. Ayrıca bu konuda TİGEM ve Tarım Kredi'ye önemli görevler düşmektedir. TİGEM, tohumculuk şirketleri ile işbirliği içinde sözleşmeli üretim yapmalıdır. Tarım Kredi Kooperatifleri ise, bu tohumların alım-satımını yaparak dağıtımını sağlamalıdır. 

6.TARIMSAL ARGE'YE AYRILAN PAY

Hepinizin bildiği gibi tohumculuk alanında ARGE yapmak maliyetli ve zaman alıcı bir iştir. Ülkemizin ARGE'ye ayırdığı kaynak zaten yüzde 1 gibi düşük seviyededir. Güney Kore'de bu oran yüzde 4,3 seviyesinde.İsrail yüzde 4,1 ve Çin yüzde 2,05 pay ayırıyor.OECD ortalaması yüzde 2,4 olarak karşımıza çıkıyor.Ülkemizin ayırdığı yüzde 1'lik bu orandan tarımsal ARGE'nin aldığı pay ise sadece yüzde 3,5'dur. Yani 1 milyon liralık GSYH'niz var ise sadece 350 lirasını tarımsal ARGE için harcıyorsunuz. Bundan dolayı tohumculuk sektöründe yapılan ARGE çalışmalarına ilave destek verilmesi büyük önem arz etmektedir. 

7.ÜRETİM PLANLAMASI VE TARIMSAL VERİ SİSTEMİ 
Bakliyatta geleceğe dönük verimli politikalar tasarlayabilmemizin yolu öncelikle mevcut durumun gerçekçi bir şekilde ortaya konulmasına bağlıdır. Bu doğrultuda dinamik bir veri üretim sisteminin artık elzem hale geldiğini yıllardır vurguluyoruz. Bu tespitimiz Merkez Bankası tarafından yayınlanan üçüncü enflasyon raporunda yer buldu. Merkez Bankası bu raporda etkin ve dinamik bir tarımsal üretim planlaması yapılamamasını önemli bir yapısal sorun olarak görmektedir. Üretim planlaması yapılabilmesi için ise tarımsal istatistik altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Oysa TÜİK tarafından açıklanan üretim ve tüketim rakamları ile piyasa verileri örtüşmüyor. Ne ürettiğimizi ve ne tükettiğimizi doğru bir şekilde ortaya koymayan, mevcut durumu yansıtmaktan uzak istatistiklerle yeni politikalar tasarlanması ve uygulanması sağlıksız olmaktadır. Bu nedenle yeni bir veri sisteminin oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir. 

8.Kuru Fasulye İçin Gümrük Vergisinin Kaldırılması 
Geçtiğimiz yıl kuru fasulye, nohut ve barbunya için gümrük vergisi sıfırlanmıştı (2 Aralık 2017-1 Haziran 2018 arasında).Hatta piyasalarımızda hala bu şekilde getirilen ithal mallar bulunuyor. Son günlerde kuru fasulye için gümrük vergisinin yeniden kaldırılmasına yönelik yapılan lobi çalışmalarına ilişkin duyumlar alıyoruz. Hatta yakın zamanda bu kararın alınmış olacağı söyleniyor. Kuru fasulye için yüzde 19,3'lük gümrük vergisi üreticilerimiz açısından bir nevi koruma kalkanı görevi görmektedir. Bu oranın yeniden sıfırlanması, çiftçilerimizin ürünlerinin değer yitirmesine neden olacaktır. Aynı zamanda yaklaşmakta olan ekim mevsiminde kuru fasulye tohumu ekecek üreticilerimizin tercihlerini olumsuz yönde etkileyecektir. Dolayısıyla, bu yönde gelen taleplerin reddedilmesinin büyük önem taşıdığı kanaatindeyiz. Sonuç Son dönemlerde yerli ve milli politikalar geliştirmek için yoğun bir şekilde çabalıyoruz. Ancak bugün hem ihraç pazarlarımızı elde tutabilmek hem de iç talebe cevap verebilmek için ithalat yapıyoruz. Oysa bu sürdürülebilir bir çözüm değildir. Üretimde sıçrama yaratacak yeni politikalar geliştirmeliyiz. Mevcut olumlu adımları ise uzun vadede kalıcı hale getirmeliyiz. Aksi taktirde dünya pazarlarında rekabetçi olmamız mümkün değildir. Önerilerimizin uygulamaya geçirilmesiyle, üreticilerimizin tekrar bakliyat üretimine yöneleceğini düşünüyoruz. Böylece bakliyatın altın dönemi olan 80'li yıllardaki konumumuza ulaşabileceğimize inanıyoruz.



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA