90 yıllık çınar Mersin İdmanyurdu’nun 3. Lig’e düşüşü ile kahrolmuştuk.

Tarsus İdmanyurdu’nun Play-Off maçlarını kazanarak 2. Lig’e çıkması ile mutlu olduk.

İnsan düşündükçe,  ister istemez efkarlanıyor.

Bir tarafta 1 milyonluk kentin takımı Mersin İdmanyurdu, diğer taraftan 300 binlik İlçe takımı Tarsus İdmanyurdu.

Gerçi Tarsus; Türkiye’deki 50 ilden daha fazla nüfusa sahip.

Mersin 3. Lig’e düştü.

Belki ceza alıp, BAL’a düşecek.

Tarsus İdmanyurdu ise yılmadı, mücadele etti ve 2. Lig’e yükseldi.

Tarsus İdmanyurdu’nun kuruluşu 1923.

Sarı lacivertli kulüp ‘Cumhuriyet’le yaşıt.

Zaman zaman iyi yerlere geldi.

Ama, onlar da bir türlü istikrarı yakalayamadı.

Bu yılda zorlu dönemlerden geçtiler, ancak yılmadılar.

Özcan Kızıltan’la yola çıktılar ve sonunda ipi göğüsleyerek, bir üst Lig’e terfi ettiler.

Kızıltan’ı futbolculuğundan tanırım.

Hırslı ve inatçıdır.

Bunlar da başarı için gerekli faktörlerdendir.

Bu başarıda Başkan Önder Ege’ den futbolcusuna, teknik direktöründen malzemecisine ve de taraftarından Tarsus spor basınına kadar herkesin emeği var.

Dahası, geçmişte  Burhanettin Kocamaz döneminde  başlarını sokacak tesislere kavuşarak , kulüpleşme yolunda önemli adım attılar.

Zaten, Kocamaz hiçbir zaman elini Tarsus’un üzerinden çekmedi.

Kendinden sonra Belediye Başkanı olan yardımcısı Şevket Can da Kocamaz’ın bu geleneğini devam ettirerek, sarı lacivertli kulübe  yardımcı olmayı sürdürdü.

Bana göre; Tarsus’un başarısındaki en önemli etkenlerden biri budur.

Kulübü sahiplenmek!

Tarsus İdmanyurdu da bunun hakkını verdi.

Kim ne derse desin, MİY’de çöküş hızla sürerken, TİY küllerinden doğmayı başardı.

Bu anlayış devam ederse, sarı lacivertliler 2. Lig’de de başarılı olur.

Emeği geçen herkese teşekkürler.

Bravo Tarsus İdmanyurdu..