24 Haziran seçimleri için siyasi partiler aday listelerini YSK’ya verdi.

Böylece, yurdum insanı da kimler aday oldu onu öğrenme olanağı buldu.

Yurdum insanının fazla sesi çıkmıyor.

Zaten onu adaylardan çok Türkiye’nin geleceği ilgilendiriyor.

Eğer bir yakını aday olmuşsa, o zaman iş başka.

Asıl kıyamet siyasi partilerde kopuyor.

Onun da nedeni belli.

Örneğin Mersin’den 13 milletvekili çıkacak, ama her partiden en az dört katı aday adayı vardı.

AKP’den ise 12 katı.

Listeye girenler mutlu, liste dışı kalanlar mutsuz.

Dahası, listede seçilecek yerde olmayanlar da huzursuz.

Velhasıl, böylesi zamanlarda kimseyi mutlu etme şansınız yoktur.

Bu nedenle liderlerin işi oldukça zordur!

Ne İsa’ya ne de Musa’ýa yaranırlar!

Tabi onların da her zaman doğru yaptığını söylemek olası değildir…

Aday adayı kendini eleştiren biriyse hemen tırpanı atarlar.

Türkiye’yi bilmem, ama Mersin  adayları beni şaşırtmadı..

AKP’nin listesini üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorduk.

Özellikle’ de Lütfi Elvan’ın liste başı olacağını.

Her şeye maydonoz olan ve zaman zaman karıştığı işlerden kötü kokular çıkan Dr.YılmazTezcan’ın listede olmayışına birçok AKP’li sevinmiş.

Bence de iyi olmuş.

Zaten, AKP’yi sürükleyecek isim Lütfi Elvan

Gerisi biraz hafif kalıyor.

CHP bildiğimiz gibi.

Her zaman en büyük kargaşa orada çıkar.

Aday olamayanlar il, ilçe örgütlerini ayarlar Ankara’ya Genel Merkez’e yollar.

Liste beğenilmemiştir ve “İstifa” gündeme gelir.

Sonrasında, gidenlerin gazı alınır ve Mersin’e kuzu kuzu geri dönerler.

Asıl sorun bundan sonra başlar.

2014 Yerel Seçimlerinde bu sorunun CHP’ye Büyükşehir Belediyesi’ni nasıl kaybettirdiğine hep birlikte tanık olduk.

Bunu yapanlar yalnızca kendilerini düşündükleri için, “Ben olmazsam bana ne?” düşüncesinin esiri olanlardır.

CHP’deki en büyük hastalık budur.

Ve de bulaşıcıdır!

24 Haziran seçimleri Türkiye açısın dan  çok önemlidir!

Bunu kaç kez yazdık ve çizdik.

Olmak veya olmamak mücadelesidir bu.

Ya bu düzene pardon düzensizliğe devam ya da demokrasiye dönüş günü olacaktır 24 Haziran!

Bu nedenledir ki kimsenin küsmeye, kızmaya ve de kırılmaya hakkı olamaz!

Aday gösterilmeyenler de en az aday gösterilenler kadar çalışmak zorundadır.

 Ki, Türkiye aydınlığa doğru yol alsın.

CHP’nin  adayları nın bir çoğunu tanıyorum.

Hepsinin de yararlı olacağına inanıyorum.

Sıralama tartışılabilir.

Geçen dönem görev yapanların hiç birinin listeye konmaması eleştirilebilir.

Ama, zaman tartışma değil bütünleşme zamanıdır!

Zaten yeni Parlamentonun görevi daha çok yasa çıkarmak olacak.

CHP’nin listesine baktığınız zaman ilk dört sıranın üçü hukukçu.

İlk sırada Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel’in olması , kırsalda  partinin oyunu artırabilir.

2. sırada yer alan Alpay Antmen,  Baro Başkanlığı yapmış deneyimli bir isim.

Keza  Ali Mahir Başarır ve Nevin Zaimoğlu   yıllardır partinin  çeşitli kademelerinde mücadele ettiler.

Kimselerin, “bunlar da nereden çıktı?” demeye hakkı yok.

Herkes iş başına!

İYİ Parti’nin adaylarını Behiç Çelik dışında  fazla tanımıyorum.

Biraz araştırdım,  “eh işte” dediler.

Bu bile önemli.

MHP’nin Mersin’de adam yokmuş gibi, her seçimde ilk sıraya dışardan bir ismi koyması ise yine yadırgandı.

Bu nedenle  MHP bu seçimlerde oldukça kan kaybedebilir!

Seçime tam tamına 30 gün var.

31. Gün sandığa gideceğiz.

“Köprülerin altından daha çok su akar mı?” bilemem.

Bildiğim tek şey, 24 Haziran çok şeye gebe.

Ama iyi, ama kötü!