Erdal Akalın’ın kaleminden; Soru ve Cevaplarla Anayasa Değişikliği!.. | DEMOKRAT MERSİN | Mersin'in Demokrat Gazetesi

 
 
 
10:22  ÖZBOZKURT VE YEŞILKUŞ’TAN İL EMNIYET MÜDÜRÜ KARABÖRK’E ZIYARET  10:20  KUVAYı MILLIYE RUHU FOTOĞRAFLARLA YENIDEN CANLANDıRıLDı  10:10  MTSO, KENTIN BEKLENTILERINI VAHAP SEÇER’LE PAYLAŞTı  10:00  BAŞKAN SEÇER MUT HALKIYLA BULUŞTU  09:55  BAŞKAN ÖZYIĞIT, “BALıK PAZARı SAYıSıNı ARTTıRACAĞıZ”  09:39  CEZAEVI AVUKAT GÖRÜŞME ODASıNDA YENILEME BAŞLADı  09:35  AVUKATLARA ‘SEÇIM VE SANDıK GÜVENLIĞI EĞITIMI’ VERILDI  09:32  81 BARO: CINSEL ISTISMARA HEP BIRLIKTE DUR DIYELIM  09:27  FITCH BÜYÜKŞEHIR’IN KREDI NOTUNU B+’YA YÜKSELTTI  22:02  BAŞKAN SEÇER, TARSUS HALKı ILE IFTAR YAPTı  21:52  SEÇER: “BİZ HERKESİ KUCAKLIYORUZ, HERKESİ AİLEMİZDEN BİLİYORUZ”  21:39  MITOLOJIDEN GÜNÜMÜZE SAVAŞıN ANTROPOLOJISI  21:22  LEVE (YAŞA)! LEVE PALESTINA’NıN ÖYKÜSÜ  21:10  MERSIN SINEMA OFISI KENTI BEYAZ PERDEYE TAŞıYACAK  21:10  YEŞIL BÜYÜME VE MAVI EKONOMI ÇALıŞTAYı DÜZENLENDI   20:38  MTSO KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALıŞMA GRUBU İSTANBUL’DAKI ÖRNEKLERI INCELEDI  20:28  ÖZYIĞIT “AVRUPA KADıN BASKETBOLUNUN KALBI YENIŞEHIR’DE ATACAK”  20:23  MESLEK LISELERINE SÜRDÜRÜLEBILIR GELIR KAYNAĞı SAĞLANMALı   11:37  BAŞKAN SEÇER, TARSUS HALKIYLA BULUŞTU  11:28  HALKKENT ÇOCUK GELİŞİM MERKEZİ’NDE SEVGİ DOLU ETKİNLİK 
Erdal Akalın’ın kaleminden; Soru ve Cevaplarla Anayasa Değişikliği!..

 

Soru 1) Bu teklifle başkanlık sistemi mi öneriliyor? 

Hayır. Başkanlık sistemi sert kuvvetler ayrılığına dayanır. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden tamamen ayrıdır. Birbirlerini denetleme mekanizmaları vardır. Önerilen sistemde ise bütün yetkiler bir kişinin (Cumhurbaşkanının) elinde toplanıyor. Bu sistem bir başkanlık sistemi değildir. Açıkça, DİKTATÖRLÜK, TEK ADAM REJİMİ önerilmektedir. 

Soru 2) Yapılmak istenen bir hükümet sistemi değişikliği mi, rejim değişikliği midir? 

Yapılmak istenen bir rejim değişikliğidir. Egemenliğin tek bir elde toplandığı otoriter rejime geçiştir. Türkiye’de siyasal rejim demokrasi eksikleri olmakla birlikte demokratik cumhuriyettir. Bu değişiklik demokrasi eksikliğini gidermeye dönük yapılmıyor. Tam tersine eksik demokrasiyi de sonlandırıp, otoriter-totaliter bir diktatörlüğün anayasal zemini oluşturuluyor.  Bu ise açık bir karşı devrim hareketi olarak, egemenliği tekrar halktan alıp Saraya (bir kişiye) verme girişimidir. Demokrasiye yönelen gidişin kesintiye uğrayıp, diktatörlüğe yönelmesidir.  

Soru 3) Cumhurbaşkanını halk seçiyor. O halde egemenlik neden halktan alınmış olsun?

Egemenliğin yansıması olan erklerin (yasama, yürütme, yargı) kullanılma biçimi de en az o kadar önemlidir. Cumhurbaşkanı geçerli oyların çoğunluğuyla seçilir.  Ayrıca partili sıfatı ve yürütme organının başı olması nedeniyle milletin tümünü değil belirli bir siyasi görüşe sahip kısmını temsil edeceği açıktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, iktidar ve muhalefetiyle her zaman milletin çok daha büyük bir kesiminin iradesini temsil eder. Bu çerçevede milletin egemenliğini en geniş şekilde yansıtabilen araç meclistir. Ayrıca egemenliğin millete ait olmasının bir diğer güvencesi, egemenliğin kullanımının (erklerin) dağıtılmış olmasıdır. Yasama, yürütme ve yargı erkleri birbirini denetleyecek şekilde ayrılıp, anayasal zeminde birbirini denetleyebildiği ölçüde egemenliğin tek elde toplanması önlenir. 

Soru 4) Güçler ayrılığı korunuyor mu? 

Bu rejim, güçler ayrılığı rejimi değildir. Güçleri bir kişinin (Cumhurbaşkanının) elinde toplayan bir rejimdir. Cumhurbaşkanının hem yürütmeyi, hem yasamayı, hem de yargıyı eline geçirdiği bir dikta rejimdir. 

Soru 5) Denge ve denetleme mekanizmaları var mı? 

Denge ve denetleme mekanizmaları kurulmamıştır. Tam tersine başkanlık sistemlerinde denge-denetleme mekanizması olarak çalışan, Meclisin onama yetkileri, meclisle başkan seçimlerinin ayrı tarihlerde yapılması, fesih ve veto yasağı, bağımsız yargı gibi kurumlar, sistemin tıkanma sebebi olarak görülüp yok edilmiştir. 

Soru 6) Yürütme yetkisi kimde? 

Cumhurbaşkanı yürütmeyi tek başına temsil ediyor. Bugünkü sistemde yürütme yetki ve görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu (Başbakan ve bakanlar) tarafından paylaşılıyor. Hükümet sorumluluğu ise Bakanlar Kurulunda. Getirilen sistemde ise hükümet etme yetkisi Cumhurbaşkanına veriliyor. Devletin yönetimi tek başına Cumhurbaşkanına devrediliyor. 

Soru 7) Başbakan ve bakanlar olacak mı?

Bu sistemde başbakanlık kalkıyor. Bakanlar kurulu da kalkıyor.  Cumhurbaşkanı istediği kişileri cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atayabilecek. Ayrıca hangi bakanlıkların kurulacağına kendisi karar verecek ve bakanları da kendisi atayacak. İstediği zaman bunları görevden alabilecek. 

Soru 8) Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar kime karşı sorumlu olacak?

Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, sadece Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacaklar. Atanmaları ve görevden alınmaları tamamen Cumhurbaşkanının yetkisinde olacak. TBMM’nin bunların atanmalarında hiçbir onama yetkisi yok. Ayrıca görevden alınmalarını isteme, düşürme ya da başka bir şekilde denetleme yetkileri de yok. Meclis Cumhurbaşkanını da denetleyemeyecek, hesap da soramayacak. Cumhurbaşkanı hiç kimseye karşı sorumlu değil. Kimseye hesap vermeyecek. Ayrıca denetlenmeyecek. 

Soru 9) Güvenoyu ve gensoru olacak mı? 

Hükümetin kurulması ya da göreve devam etmesinde Meclisin onayı anlamına gelen güvenoyu kurumu ile başbakan ve bakanların güvensizlik oyu ile düşürülmeleri imkânını sağlayan gensoru kurumu yok. Meclisin hükümeti (yürütmeyi) en güçlü denetim yolları olan güvenoyu ve gensoru kaldırılıyor? 

Soru 10) Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve Bakanlar suç işlerse ne olacak?

Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanların suç işledikleri zaman yargılanabilmeleri için önce Meclisin 301 milletvekilinin (üye tamsayısının salt çoğunluğu) soruşturma açılmasını istemesi gerekecek. Sonra Meclisin 360 milletvekilinin (3/5 çoğunluk) soruşturma açılmasına karar vermesi gerekecek. Daha sonra da Yüce Divana sevk için Meclisin 400 milletvekilinin (2/3 çoğunluk) karar vermesi gerekecek. Bu oranlar sağlanamazsa işlediği suç nedeniyle Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların yargılanması mümkün olmayacak. 

Soru 11) Cumhurbaşkanının mevcut anayasaya göre neredeyse sorumsuz olduğu, bu düzenleme ile sorumlu hale geldiği doğru mu?

Doğru değil. Öncelikle mevcut anayasadaki Cumhurbaşkanı ile değişiklikten sonra ortaya çıkacak Cumhurbaşkanı aynı Cumhurbaşkanı değil. Bu nedenle sorumluluklarını, kullandıkları yetkiyle orantılı olarak ele almak gerekir. Mevcut Cumhurbaşkanı’nın yetkileri sınırlıdır. Siyasi sorumluluk hükümettedir. Cezai sorumluluğu da; tarafsız, yetkileri sınırlı Cumhurbaşkanı esasına göre belirlenmiştir. Getirilmek istenen Cumhurbaşkanı ise bütün yürütme yetki ve görevini elinde toplamış, parti genel başkanlığı yapabilecek, yasama ve yargıya müdahale edebilecektir. Şu andaki başbakan ve bakanların kat kat üstünde yetki kullanabilecek, ama sorumluluğu onlardan daha hafif olacak.  Yüce Divana sevk için sırasıyla 301, 360, 400 milletvekilinin oy vermesine ihtiyaç vardır. Parti genel başkanı sıfatıyla Meclis gurubunu da kontrol eden Cumhurbaşkanını Yüce Divana sevk için bu oyları bulmak neredeyse imkânsızdır.

12) Bakanların sorumlulukları mevcut anayasadan farklı mı? 

Evet farklı. Onlar da işledikleri suçlar nedeniyle neredeyse yargılanamaz hale getirilmişlerdir. Şu anda bakanların işledikleri iddia edilen suçlar nedeniyle Meclisin 55 milletvekilinin (%10 imza) isteği ile soruşturma açılması istenebiliyor, basit çoğunlukla (138 bile olabilir) meclis soruşturması açılmasına karar verilebiliyor ve 276 oyla (salt çoğunluk) da Yüce Divana sevk edilebiliyor. Getirilen sistemde ise aynı Cumhurbaşkanı gibi Yüce Divana sevk için sırasıyla 301, 360, 400 milletvekilinin oy vermesine ihtiyaç var. 

Soru 13) Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanlar denetlenebilecek mi? 

Hiçbir denetim mekanizması getirilmemiş. Meclisin güvenoyu ve gensoru gibi denetim mekanizmaları yok. Meclis soruşturması ise neredeyse imkânsız hale getirilmiş. Meclis sadece genel görüşme ve meclis araştırması yollarıyla denetleyebilecek. Bunların da yaptırımı yok. Bu sistemde Cumhurbaşkanı ve yardımcıları ile bakanların denetim yolları tamamen kapatılmıştır. 

Soru 14) Cumhurbaşkanı bu sistemde neler yapabilecek? 

Bütün yönetim işlerini yapabilecek. Bugün başbakan ve bakanların kullandığı bütün yetkileri kullanabilecek. Bakanlıkları, kamu idaresinin tamamını istediği gibi Kararnamelerle düzenleyebilecek. Bakanlıkları, devlet dairelerini, kurumları kuracak, kaldıracak, görevlerini belirleyecek, atayacak, azledecek, soruşturma yapacak, disiplin işlerini düzenleyecek, ihale yapacak, bölgesel yönetimler kurabilecek, ne kadar devlet yetkisi varsa kullanacak. Partili Cumhurbaşkanı sıfatıyla milletvekili adaylarını belirleyecek, meclisin oluşumuna müdahale edecek, Meclisi fesih edebilecek, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile yasama yetkisine ortak olacak, kanunları veto edebilecek. Yüksek mahkemelere, Hâkimler ve Savcılar Kuruluna üye atayacak, yargıyı belirleyecek. Bütün bunları yaparken hiçbir şekilde hesap vermeyecek, sorumlu olmayacak. Herkese dokunabilen ama kendisine dokunulamayan bir kadir-i mutlak kişi olacak.  

Soru 15) Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olabilecek mi? 

 Cumhurbaşkanı hem parti üyesi hem de isterse genel başkan olabilecek. Parti genel başkanı olarak milletvekili listesi yapabilecek. Partisinin meclis grubunun başkanı olacak. Bu şekilde Meclisi istediği gibi şekillendirme ve etkileme imkânına sahip olacak. Parti başkanı olarak aynı zamanda yüksek yargıçlar atayabilecek. Yargı siyasetin emrine girecek. Milleti temsil etmesi söz konusu olamayacak. Partili olması nedeniyle tarafsız olması mümkün olmayacak.  Devlet düzeninin parti düzenine, devletin de parti devletine dönüşmesine anayasa ile izin verilmiş olacak. 

Soru 16) Cumhurbaşkanı seçimi ile TBMM seçiminin aynı gün yapılmasının ne sakıncası var?

Cumhurbaşkanı seçimi ile milletvekili seçimi aynı gün yapılırsa parti genel başkanı olan Cumhurbaşkanı adayı, aynı zamanda partisinin milletvekillerini de belirleme imkânı bulacak. Burada hem aday gösterme yetkisi nedeniyle milletvekillerini ismen belirleme imkânı olacak, hem de aynı anda yapılan seçimlerde seçmen, Cumhurbaşkanı ile onun partisine oy vereceğinden siyasi olarak da meclis çoğunluğuna hâkim olacak. Böylece seçilen Cumhurbaşkanı fiilen yasama organının da çoğunluğunu belirleyip, kontrol edecek.   Bu da güçler ayrılığını yok edecek. Oysa seçimlerin farklı zamanlarda yapılması, milli irade denetiminin işletilmesini de sağlar. Ara denetim yolu açar.  Getirilen düzenleme bir anlamda bir dayatma düzenlemesidir.  Demokratik başkanlık sistemlerinde Başkan seçimi ile Meclis seçimleri ayrı tarihlerde yapılır.  

Soru 17) Cumhurbaşkanlığı kararnamesi nedir? Cumhurbaşkanı bu yolla yasama yetkisine ortak mı oluyor? 

Teklife göre Cumhurbaşkanı, kişi hak ve ödevleri ile siyasi hak ve ödevlere ilişkin temel haklar hariç, yürütmeye ilişkin her konuda kararname çıkarabilir. Bu kararnameler kanun gibidir. Bu yetki bir anlamda tek başına kanun yapma yetkisidir. Yani padişah fermanı gibidir.

Soru 18) Meclis aynı konuda kanun çıkarırsa kararname hükümsüz olacağına göre, Meclis isterse kararname çıkarmayı engelleyemez mi? 

Hayır engelleyemez. Çünkü Meclisin çıkardığı kanunu Cumhurbaşkanı veto edebilir. Veto ettiğinde Meclis bunu ancak salt çoğunlukla (301 oyla) tekrar kabul edebilir.

19) Veto yetkisi şimdi de var. Olmasının sakıncası ne? 

Veto yetkisi parlamenter demokrasiye özgü bir yoldur. Elinde yürütme yetkisi yoğunlaşmamış, sınırlı yetkiye sahip Cumhurbaşkanlarına verilmiş bir denge-denetim mekanizmasıdır. Başkanlık sistemlerinde veto yetkisi yoktur.  

Soru 20) Yasama tekelinin Mecliste olmasının önemi nedir? 

Milli egemenliğin şartı olmasıdır. Egemenliği halka ait kılan en önemli unsur, kanun yapma tekelinin milletin meclislerinde olmasıdır. Egemenliğin krallardan halka geçmesi sürecinde en önemli kavşak noktası, yasama tekelinin milletin (halkın) seçtiği meclislere verilmesidir. Demokrasiler egemenliğin saraydan, krallardan alınıp halka verilme sürecidir. Bu bir anlamda fermandan kanuna geçmeyi ifade eder.

Soru 21) Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisinin ne sakıncası var? Şu anda da bu yetkisi yok mu? 

Cumhurbaşkanı da, Meclis de halk tarafından seçiliyor. Meclisin halkı temsil oranı (tüm partiler temsil edildiğinden) her zaman Cumhurbaşkanından daha yüksektir. Milletin seçtiği Meclisi yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanın fesih etmesi, yürütmenin yasama üzerinde tahakküm kurmasına neden olur. Cumhurbaşkanı hiçbir gerekçe göstermeden Meclisi fesih etme yetkisiyle donatılıyor. Bu, hoşuna gitmediği anda Meclisi ortadan kaldırma yetkisi demektir. Örneğin işlediği bir suç nedeniyle (zor da olsa) 301 imzayla hakkında soruşturma açılması istenen Cumhurbaşkanı henüz soruşturma açılmadan önce Meclisi fesih edip soruşturma açılmasını engelleyebilir. Ya da vetoya rağmen 301 oyla kanun yapıp kararname çıkmasını önleyen, Cumhurbaşkanının istediği gibi hareket etmeyen meclisi, Cumhurbaşkanı gerekçe göstermeden fesih edebilir. Cumhurbaşkanının fesih yetkisi parlamenter sistemlere özgü bir mekanizmadır.

Soru 22) Giyotin sistemi var. Ayrıca Meclisin de Cumhurbaşkanını azil yetkisi var. Bunlar güvence ve denge unsuru değil mi? 

Değil. Giyotin sistemi, Cumhurbaşkanı ya da Meclisin diğerinin görevine son vermesi halinde kendi görevinin de sona ermesini ifade ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı bu kararı tek başına verebilirken, Meclis ancak 3/5 (360 oy) çoğunlukla Cumhurbaşkanının görevine son verebiliyor.

Soru 23) Cumhurbaşkanı iki dönemden fazla seçilmesi kesin olarak engellenmiş mi? 

Hayır. Kural olarak iki dönem seçilebilir. Ancak partili Cumhurbaşkanı ikinci döneminin sonuna yaklaştığında, Meclisin 3/5 çoğunluğunu denetleyebilirse seçimlerin yenilenmesi kararı aldırarak bir dönem daha seçilebilir. 

Soru 24) Başkomutanlık TBMM’den alınıyor mu? 

Başkomutanlık Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduğu günden bu yana tartışmasız ve mutlak olarak Meclise ait olmuştur. Milli mücadele döneminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e dahi geçici ve Meclisi temsilen verilmiştir. Mevcut Anayasada Cumhurbaşkanının TBMM adına Başkomutanlığı temsil yetkisi bulunmaktadır. Değişiklik teklifiyle “TBMM adına” kısmı çıkarılmış, sadece “Başkomutanlığı temsil eder” denmiştir.

Soru 25) Meclisin bütçeyi reddederek Cumhurbaşkanını (yürütmeyi) denetleyemez mi? 

Hayır. Meclisin bütçe hakkı fiilen elinden alınıyor. Değişiklik teklifinde bütçeyi Meclisin kabul edileceği yazılmış. Ancak Cumhurbaşkanının bütçe teklifini Meclisin kabul etmemesi halinde, bir önceki yılın bütçesinin yeniden değerleme oranına göre artırılıp otomatik olarak yürürlüğe gireceği de getiriliyor. Yani Meclisin bütçeyi reddetmesinin Cumhurbaşkanı (yürütme) üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır. 

Soru 26) Bu değişiklikle nasıl bir Meclis yaratılıyor?

Yetkisi ve etkisi sıfırlanmış, aciz bir Meclis yaratılıyor. Güvenoyu ve gensoru gibi denetim mekanizmaları olmayan, yürütme üzerinde hiçbir etkili denetim imkânı kalmayan, yasama tekeli elinden alınmış, yasama yetkisi sınırlanmış, fesih tehdidi altında aciz bir Meclis yaratılıyor.  

Soru 27) Bu değişiklikle milletvekillerinin durumu ne olur? 

Daha etkisiz ve yetkisiz milletvekilliği dönemi başlar. Vatandaşın hiçbir sorununa çözüm bulamayan, yürütme üzerinde hiçbir etkisi kalmayan milletvekillerinin, halk nezdinde de hiçbir itibarları kalmaz.

Soru 28) Yargının, yasama ve yürütmeyi denetleme imkânı yok mu?

Yok. Yargı tamamen siyasetin emrine girecek. Güçler ayrılığı ve denge-denetleme mekanizmalarının en önemli unsuru olan bağımsız yargı denetimi fiilen imkânsız hale gelecektir. Tüm yüksek yargıçlar ve yüksek yargı kurulu doğrudan ya da dolaylı Cumhurbaşkanı ve onun hâkim siyasi anlayışına göre şekillenecektir. Bu nedenle denetim imkânı da kalmayacaktır. Yargı tümüyle Cumhurbaşkanının emrindeki bir organ olacaktır. Adalet dağıtmayacak, Cumhurbaşkanının sopası olarak kullanılacaktır. 

Soru 29) Hâkimler ve Savcılar Kurulu nasıl oluşacak?

Hâkimler ve Savcılar Kurulu 12 üyeden oluşacak. Cumhurbaşkanı Kurulun 6 üyesini (Adalet Bakanı ve beş üyeyi) doğrudan belirleyecek. Kalan 6 üyeyi de parti başkanı sıfatıyla kontrol ettiği Meclis aracılığıyla seçtirecektir. Bütün yargı örgütünün başı olan kurul, böylece Cumhurbaşkanı ve onun siyasi anlayışına uygun oluşacaktır. 

Soru 30) Anayasa Mahkemesi üyeleri nasıl seçilecek?

Cumhurbaşkanı 15 üyeli Anayasa Mahkemesinin 12 üyesini bizzat kendisi, 3 üyesini de partisi aracılığıyla kontrol ettiği TBMM eliyle belirleyecektir. 

31) Cumhurbaşkanının yüksek yargıda başka seçim yetkisi de var mı?

Danıştay üyelerinin dörtte biri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı vekilini seçme yetkisi de var. Cumhurbaşkanının seçtiği Danıştay üyeleri, Cumhurbaşkanının temsil ettiği idarenin eylem ve işlemlerini denetleyecek(!) Ayrıca Yargıtay ve Danıştay’ın kalan üyelerini de Cumhurbaşkanının belirleyeceği Hâkimler ve Savcılar Kurulu atayacak. 

Soru 32) Şu anda da Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve HSYK’na atama yetkisi yok mu? 

Var. Ancak bu Cumhurbaşkanı başka, teklif edilen anayasal değişiklikteki Cumhurbaşkanı başka… Bu Cumhurbaşkanın yetkileri parlamenter sisteme göre fazla dahi olsa, getirilen sisteme göre yok denecek kadar sınırlı.  Dolayısıyla gerçek bir yargı denetimi için, Cumhurbaşkanının yargı alanında hiçbir yetki kullanamaması gerekir. 

Soru 33) Üniter devlet tehlikede mi? 

Evet. Cumhurbaşkanına, kararname çıkararak merkezi idare kapsamında bölgesel yönetim birimleri, bölgesel yapılar, bölgesel kamu kurum ve kuruluşları oluşturulabilme yetkisi verilmektedir. Bu federasyona geçiş hazırlığıdır. 

Soru 34) 18 yaşındakilere seçilme hakkı verilirse ne olur?

Torunlu tosunlu, zır cahillerden oluşan, beşik kertme milletvekilliği olur. 

Soru 35) Bu Anayasa değişikliği geçerse ne olur? 

1. Anayasayla bir diktatör yaratırız. Her şeye dokunan ama kendisine dokunulamayan bir diktatör ortaya çıkar. 2. Demokratik rejimden tamamen ayrılıp otoriter bir rejim kurulur. 3. Hiçbir vatandaşın, can, mal ve hukuk güvenliği kalmaz. Her kişi, kurum ve kuruluş tek bir kişinin, bir diktatörün vicdanına terk edilir. 4. Yönetimi denetleyecek hiçbir güç kalmaz. Devlet yönetiminde ve ülkede zorbalık hâkim olur. 5. Bir kişi hem hükümet, hem meclis, hem mahkeme olur. Yasama, yürütme ve yargı tek bir elde toplanır. 6. Etkisiz, yetkisiz, aciz ve sembolik bir Meclis ortaya çıkar. 7. Meclisi mezara, demokrasiyi tarihe gömeriz.



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

    YORUM BULUNMUYOR!


 
  HIZLI ARA
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
..

Mersin Haberleri, Mersin Son Dakika, Mersin Haber, Haberler, Son Dakika, Mersin, Mersin Siyaset



 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
demokratmersin.com © Copyright 2007-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA