Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, 15 Temmuz darbe girişimini engellemek için mücadele eden gazetecilerim, yazarların, aydınların ve muhalif olanların hukuki dayanağı olmadan gözaltına alınıp tutuklandığını belirterek, “Cumhuriyete, demokrasiye ve değerlerine sahip çıkmak boynumuzun borcudur. İktidarın ve diktanın yandaşı olmayacağız! Hep birlikte cumhuriyetin ve demokrasinin yoldaşı olup mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
 
Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Örgütü, Cumhuriyet Gazetesi’ne operasyon düzenlenerek, yazar ve yöneticilerinin gözaltına alınmasını protesto etti. İl binası önünde gerçekleşen basın açıklamasına sivil toplum örgütleri de destek verdi. “Teslim olmayız” manşeti ile çıkan Cumhuriyet Gazetesi’nin son sayısını taşıyan Cumhuriyet Halk Partililer, ‘Özgür basın susturulmaz’, ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganları atıldı.
 
BASKILARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ!
 
Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı çıkan gazetecilerin, aydınların, muhaliflerin gözaltına alındığını belirterek, şunları söyledi:
“15 Temmuz’a nasıl gelindiğini anlayamayan AKP, 15 Temmuzla hesaplaşamaz hesaplaşamıyor. FETÖ terör örgütü ile kol kola girerek ülkenin bugün yaşadığı travma ve korku imparatorluğunu birlikte yarattılar. 15 Temmuz darbe girişimini engellemek için can siperane mücadele eden medya mensuplarını, gazeteleri, yazarları, aydınları ve muhalif olan kim varsa hukuki dayanağı olmadan gözaltına alıp tutukluyorlar.
Baskılara boyun eğmeyeceğiz! Direncimizi, mücadelemizi ve umudumuzu ortaklaştırarak demokrasiye cumhuriyete, hukukun üstünlüğüne sahip çıkacağız.”
 
CUMHURİYET GAZETESİ BEDELLER ÖDEDİ
 
Cumhuriyet Gazetesi’ne adını Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiğini anımsatan İl Başkanı Özyiğit, “Cumhuriyet Gazetesi, Cumhuriyetimizle yaşıt olan bir gazetedir. 1924 yılında kurulan Cumhuriyet Gazetesine ‘Cumhuriyet’ ismini Mustafa Kemal Atatürk vermiştir.
Ve Cumhuriyet Gazetesi Türkiye'de her dönem, yazarları, yöneticileri ve okurları, işkence edilerek, cezaevlerine atılarak ve kalleşçe, haince öldürülerek bedel ödemişlerdir.
Demokrasi ve Cumhuriyet mücadelesinde yaşamlarını yitiren tüm devrimcilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum. Mücadele azimleri ışığımız olacaktır. Demokrasi ve Cumhuriyeti savunmak ortak görevimizdir. Bizimle aynı görüşte, aynı ideolojide, aynı inançta olup olmadıklarına bakmaksızın, her mağdur ve mazlum edilenin yanında olup savunacak, zalimlerin karşısında olup mücadelemize devam edeceğiz.
Cumhuriyete, demokrasiye ve değerlerine sahip çıkmak boynumuzun borcudur.
İktidarın ve diktanın yandaşı olmayacağız! Hep birlikte cumhuriyetin ve demokrasinin yoldaşı olup mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
 
“TOPLUMUN HER KESİMİ AYRIŞTIRILIP, KAMPLARA BÖLÜNDÜ”
Toplumun her kesiminin kamplara bölündüğüne dikkat çeken Özyiğit, Mersin’de eğitim alanında yaşanan gerici uygulamaları da hatırlatarak, şöyle devam etti:
“AKP iktidarı izlediği siyasi politikalar sonucu, toplumun her kesimini ayrıştırıp ötekileştirip kamplara bölmektedir. AKP hükümeti toplumsal huzursuzluğun zeminini oluşturmaktadır. İlimiz Mersin'de bulunan İleri Ortaokulu’nda okul müdürü kız ve erkek öğrencilerin yan yana oturmasını yasaklayan bir anlayış sergilemiştir.
Çağdışı olan bu anlayışa biz Cumhuriyet Halk Partililer ve veliler tepki göstererek, çocuklarımızı emanet ettiğimiz okul yöneticisinin yetkilerini kötüye kullandıklarını, Laik bilimsel eğitim sistemine zarar verdiklerini kamuoyu ve yetkililerle paylaştık. 
Geçmiş dönemde Silifke'de buna benzer bir olay yaşandığında okul yöneticisi AKP tarafından terfi ettirilerek ödüllendirilmişti. Buradan soruyorum; İleri Ortaokulu müdürünü, anayasal hak olan karma eğitimi yok sayarak çocuklarımızın üzerinde baskı kurarak, öğrencilerimiz arasında huzursuzluk yaratarak, haremlik-selamlık uygulama yaparak, devletin denetiminde olan eğitim sistemini, toplumsal değerlerimizi yok sayan bu şahsı da terfi ettirecek misiniz. Yoksa idari soruşturmanın devamında ört bas edip bir başka okula yetkili olarak gönderecek misiniz. Bu olayın takipçisiyiz.
 
LAİK, ÇAĞDAŞ, BİLİMSEL EĞİTİM ÇOCUKLARIMIZIN TEMEL HAKKIDIR.
 
Son günlerde Cumhuriyet Halk Partisine yönelik gerçekleşen kışkırtma türü eylemleri de hatırlatan Özyiğit, “Niye yapılıyor?  Neden yapılıyor?” sorusunu yönetti ve şunları dile getirdi:
“Daha dün Artvin’de Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na kurşun atmışlardı. Bugün de Aydın’da Genel Başkan Yardımcımız Sayın Bülent Tezcan'a silahlı saldırı yapıldı.
Bizler, yapanları ve yaptıranları biliyoruz. 12 Eylül öncesi dönemde CHP'nin çok değerli, il ve belediye başkanlarını katledenler, ülkeyi karıştırarak kardeşi kardeşe düşman ederek, mahalle ve sokakları kamplara bölerek, derin yapıların tetikçiliğini yapanlar bugün tekrar sahnedeler. Bu yaşanan olaylar sabrımızı ve sınırlarımızı zorlamaktadır. Bizler duygusal tepkiler göstermeden demokratik koşullarda ve hukuk içerisinde kalarak hesap soracağız.
Dün olduğu gibi bugün ve yarın da onların istediği alana girmeyerek halkımıza, ülkemize partimize olan sorumluluğumuzun gereğini azimle, inançla ve kararlı bir şekilde mücadele ederek yerine getireceğiz. Ne yaparsanız, yapın, yurtta barış, dünyada barış demeye, ne darbe ne dikta demokratik bağımsız Türkiye demeye, laik, çağdaş bilimsel eğitim demeye; laik sosyal hukuk devleti demeye ve 15 Temmuzla hesaplaşmaya, birlik, beraberlik, bütünlük içerisinde, Atatürk Devrimlerine sahip çıkarak, özgürlükçü demokrasiye olan inancımızla, son nefesimize kadar mücadelemize devam edeceğiz. Yaşasın Dayanışmamız, yaşasın barış ve demokrasi mücadelemiz.”